içinde yaşadığımız toplumun çoğunluğunun katıldığı önerme. yazar yazınca birden ters mi geldi? bunlar zaten hayatımızda hiç var olmayan şeyler mi? senin ata dediğin kadının karnından sıpayı,sırtından sopayı eksik etmeyeceksin dememiş mi yıllarca? annen, karın, kız kardeşin evde sizin donunuzu yıkayıp, yemeğinizi yapıp, arkanızı toplamıyor mu? inandığımız din adına kadınlar baskılanmıyor mu?
karısını mülkiyetindeki bir malmış gibi gören, onun üzerinde her türlü hakkı olduğunu iddia eden, onun adına kararlar alıp, onu bir bireymiş gibi görmeyen o tonton babalarımızın, amcalarımızın, dedelerimizin yıllardır benimseyip kabul ettiği haktır bu. çünkü din ,toplum, töre, namus, gelenekler ona bunu hak görüyor.
isyan etmek, tepki göstermek, yazmak çizmek kolay içinizi rahatlatıyor belki de ama var olan o dev gibi gerçeği değiştirmiyor. hala büyük bir çoğunluk kadına fiziksel ve psikolojik zulüm yapılıyor. devletin en başındaki adamdan toplumun çekirdeği dediğimiz evin reisine kadar.
ekleme: yazılanı yanlışı savunmak gibi algılayanlar olmuş sanırım, izah edelim. iş bu yazı bu tür söylemlere belalar okuyarak küfür ederek verilen tepkilerin ikiyüzlülüğüne dikkat çekmek içindir. burada vicdan mastürbasyonu yapanların sokakta, evde kılını kıpırdatmamasına olan isyandır. toplum dediğin senden benden onlardan oluşuyor, kendimizi soyutlayıp izole ettiğimizi sansak da böyle bir dünya yok sen kadına şiddete karşı duruyorsan şayet bunu engelleyici adımları at, bu yöndeki politikaların geliştirilmesi için aktif rol oyna. buradan sövdüğün yazar değil sensin aslında, senin baban, deden, abin, amcan, mahalledeki komşun.