1930- 1940 yılları arasında etkili olan, 30'lu yılların ilk yarısında chp genel sekreterliği yaparken otoriter eğilimleri sebebiyle görevden alınmış bir kemalizm figürüdür. recep peker kendisini inkilabın ideoloğu olmaya adamıştır. inkilap dersleri vasıtasıyla inkilabın yüceliğini anlatmış, diğer görüşlere karşı ise eleştiriler yöneltmiştir. sosyalizme ve liberalizme karşı olumsuz, muhafazakarlığa karşı ise çok serttir. bunun yanında ırkçılığa karşı da olumsuz görüşleri vardır. inkilap derslerinde türk inkilabının diğer inkilaplardan ayrıldığı üzerinde sıkça durur, fransız inkilabının özgün olduğu ve kendinden sonrakilere ışık tuttuğunu söyler, osmanlı meşrutiyet inkilabını birebir kopya olarak görür, inkilabı yüceltirken osmanlıya karşı bir değersizleştirme politikası güder. türk inkilabının dinamiklerini büyük övgüler ile savunurken diğer siyasi görüşlere karşı acımasızdır. tüm bunların içerisinde faşizme karşı da büyük eleştiriler yöneltir. inkilabı sevdirmek ve kabullendirmek çizgisinde daha çok nedenleriyle birlikte kabullendirme yolunu izler. dönemin şartları göz önüne alındığında mevcut siyasi eğilimlerle değerlendirilemeyecek bir dönemde yaşadığı için kendisi hakkında yapılan tüm olumlu ve olumsuz eleştiriler subjektif olacaktır.
