yüksek duvarları kireçle boyanmış, gelişigüzel dikilmiş dut, incir ve kayısı ağaçları, bunların diplerinde kendiliğinden bitmiş, akşam sabah çiçekleri. annemin özene bezene vita yağ tenekelerine diktiği sardunyaları, kedi tırnakları, yıldızlı geceleri, tahta sandalyeleri, kalabalıklarda kütüklerden tabure yaptığımız, sülalece, konu komşu oturduğumuz, bir köşesinde çocukların oynadığı, ağaçlarına tırmandığı, dizini kanattığı, ağladığı, avutulduğu cennet köşkü. "ah ne kahraman, ne cesur ne güzel çocuklardık!"