Olmaz, olamaz, olmamalı. Filmi izleyecek biri bu filme Liam Neeson için katlanmalı.. Hepsi bu kadar. Üstelik adamlar istanbul'u değil, görmek istedikleri bir şehri kendi kafalarında inşa etmişler. Bazı gösterdikleri şeyler yok mu? Var. Ancak bir filmde her dakika gösterilmez o tarz şeyler. Film aşırı derece art niyetli. Şimdi güzelce sıralayalım.. Yermek istiyorum çünkü.
istanbul çatılarında hoppidi hoppidi zıplayıp bomba patlatabilirsiniz. Kimse de ''ne oluyor lan?'' diyemez. Üçüncü sınıf bir şehirde ses çıkmaz, bombalar hep patlıyor.
Türkiye'nin sözde metropolü istanbul'da Bebek, Nişantaşı, Etiler, Bahçeşehir'de film falan çekilmez. G,dilir direk uydu antenli çatıların üzerine, Fatih'e gidilir.. Mısır Çarşısı'na gider herkes. Mutlaka baharat kokusunu alacaklar anasını satayım. Doğuştan Urfalılar..
Türkiye sınır kapısı sözde sınır kapısıdır. Bir kimliğe bakarlar, sonra geçersiniz. Sıkıysa Meksika'dan ABD'e girişi de böyle anlatsanıza bakalım.
Filmde her sokak sahnesine 2 kara çarşaflı abla düşüyor.
En absürdü de o Murat 131 polis arabaları.. Yuh lan olur da bu kadarı olur mu artık. Sen ülkende birşey oldu mu SWAT ekibini takacaksın, benim ülkemde Murat 131 parçalayacaksın. Yok öyle bir idealar dünyası.
Filmde bir sahne var. Camii gösteriliyor ve hemen arkasında bar ortamına akılmış. O sahne sanki biraz da caminin içinde ki bir eğlence edasını yansıtıyordu. Film art niyetli, ben olmuşum çok mu yahu?
Ben olsam ülkede yabancıların film çekmesine izin vermem. Çünkü gerçekten ben evlerin çatısında ki koşuşturmalardan bıktım. Film klişe, yine bir kaçırılma olayı. ilk film nerde bu nerde...