alevilik

entry714 galeri video4
    321.
  1. bir inanç sistemi dahası bir kültürdür, bu topraklarda ortaya çıkmış, bu topraklarda şekillenmiştir. alevilik, ortak yaşama dayalı bir kültürdür her şeyden önce. bir alevi köyüne gittiğinizde herkesin toprak sahibi olduğunu görebilirdiniz. görebilirdiniz diyorum, geçmiş zaman kullanıyorum çünkü bu sistem artık değişmiştir. her güzel şey gibi aleviliğin komünal yaşam anlayışı, ortak yaşam kültürü değişmektedir çünkü aleviler köylerden şehirlere gelmeye başladı. aleviler de bu ülkenin geçirdiği değişimden azami düzeyde payını aldı. örneğin; cemevi kültürü en fazla 50 yıllık bir geçmişe sahiptir ve şehirlilikle birlikte ortaya çıkmıştır. alevilerin geçmişini araştırdığınızda, bu kültürün derinine baktığınızda aslında ibadethanenin cemevi olmadığını,her hafta ayin-i cemin başka bir köylünün evinde yapıldığını görürsünüz. lakin zaman içerisinde değişen koşullar cemevi gibi bir ayrı ibadethane yapısının gelişmesine neden olmuştur. burada toplumsal yapıyı iyi incelemekte fayda var, insanlar artık evlerini dışarıya açmak istemiyor, bir düşünün eskiden yapılan günübirlik misafirlik ziyaretlerinin sıklığıyla günümüzdeki sıklığı bir karşılaştırın. ayrıca alevilerde cemler sadece ibadet değil aynı zamanda sosyal yardımlaşma, mahkeme (bkz: dara çekme) ve hatta eğitim alanıdır. lokma ikram edilir, dem alınır ve ibadet edilirdi. şimdilerde ise sadece haftada bir yapılan yapılmak zorunda hissedilen ayinler şeklinde geçiyor. işte insanlar alevilik üzerinde düşünürken bu sosyal yönünü görmezden geliyorlar.
    yeni bir paragraf da aleviliğin geçtiği yolları anlamak kökenlerine bakmak için. alevilik ilk ne zaman ortaya çıkmıştır tam olarak bilinmiyor. bilinmesi de pek mümkün görünmüyor zira bu konuda yazılı bir kaynak yok. yine de yaşayış biçimlerine ibadet şekillerine bakarak ve karşılaştırarak alevilik fikrinin nasıl ortaya çıkmış olabileceğini bulabiliriz. ibadetlerdeki ve yaşayıştaki yoğun şaman etkisi, islamiyetle ilk defa karşılaşan türk boylarından alevilik düşüncesinin çıkmış olabileceğini gösteriyor nitekim ahmet yesevi gibi bir tasavvuf ehli de bu dönemlerde yaşamıştır. aleviliğin grifit yapısında şamanizm, tasavvufi islam ve şianın yoğun etkisi göze çarpıyor, bunun dışında ise hristiyanlık ve mazda inancının hatta budizmin izlerine de az da olsa rastlanabiliyor. bu her dini görüşü bir araya katarak yapılmış bir dini yorum çorbasından ziyade kendi kültürüyle karşılaştığı kültürleri harmanlama şeklinde algılanmalıdır. burada en yoğun etkinin şamanizm olduğu görülüyor zira alevi türkmenler anadolu'da da konar göçer yaşamışlardır. bir diğer etki noktası olan şia ise hepimize tarih derslerinde öğretildiği gibi islamiyeti öğrendiğimiz samanoğulları'ndan öğrenilmiş ve adapte edilmiştir. bu dönemde ali'nin ve oniki imam inancının alevilikte yer edindiğini düşünebiliriz. esas mevzu ise tasavvuf inancıyla olan benzerlikleri ve ayrılıklarıdır. tasavvuf inancına örnek olarak burada mevleviliği alıyorum. mevlevilik ve alevilik inancında ortak noktalar hemen göze çarpabilir, müzikle ibadet örneği hemen herkesin benzeştirebileceği noktalardan bir tanesidir. inanç ne kadar paralel de olsa alevilik bu noktada sosyal yönüyle ayrılır. alevilerin anadolu coğrafyasındaki ilk ortaya çıkışları babai isyanı ile olmuştur. babai isyanı, resmi tarih derslerinde incelendiğinde kendini peygamber diye yutturmaya çalışan bir adam ve ona inanan salaklar biçiminde anlatılsa da tabii ki öyle değildir. zaten selçuklu devleti'nin anadolu'daki hakimiyetini neredeyse sonlandıracak noktaya getiren böylesine büyük bir sosyal olayı böyle açıklamak da cahillikten başka bir şey değildir. baba ishak ve baba ilyas önderliğindeki bu isyan devletin yani iktidarın göçer türkmenler'e ettiği eziyet karşısında ortaya çıkmıştır ve aleviliğin gelişim ve değişim sürecinde çok önemli bir rol oynamıştır. daha sonrasında hacı bektaşi veli öğretileriyle aleviler açısından önemli bir yol gösterici olmuştur. ilerleyen zamanlarda ise şeyh bedrettin öğretileri ve şeyh bedrettin'in öğrencileri börklüce mustafa ve torlak kemal tarafından başlatılan isyan da aleviliğin düşünsel tarihinde önemli bir rol oynamıştır. zurnanın zırt dediği yer ise özbeöz alevi olan hatta şah hatayi mahlasıyla yazdığı deyişler cemlerde okunan, aleviliğin yedi büyük ozanından biri olarak görülen şah ismail ve onun safevi devleti'dir. bu devlet alevilerin ilk iktidarını yaşadığı devlettir. ne var ki aleviler anadolu'da türkler ve kürtler tarafından temsil edilen bir topluluk olsa da safevilerin bulunduğu topraklar acem topraklarıdır. burada her ne kadar topraklara hükmedilse de aleviliğin bir devlet pratiği yoktur ve zamanla bu devletteki anlayış şia anlayışına oradan da günümüzdeki iran'ın sert şii ideolojisine doğru evrilmenin yolunu açacaktır. şah ismail ve sonrasındaki şah tahmasb döneminde ise alevilerin anadolu'dan safevi devletine doğru göç etmeye çalışmaları ve yavuz sultan selim'in büyük alevi kırımı bu süreçte göze çarpan olaylardır. bu dönemden sonra da celali isyanlarında olduğu gibi bir çok isyanda yer alırlar. osmanlı'nın son dönemlerinde ve kurtuluş savaşı döneminde ise aleviler kurtuluş hareketine destek vermiş, mustafa kemal'i bir lider, cumhuriyeti ve laiklik ilkesini de bir çıkış yolu olarak görmüşlerdir. ne var ki yeni devlet, tekke ve zaviye kanunu ile bektaşi dergahlarını kapatarak, uzun dönemde ise alevi köylerine ve cemlere bu kanun dolayısıyla cemevlerine baskınlarda bulunarak aleviliğe büyük darbeler vurmuşlardır. dersim isyanı denilen olay, alevilerin aslında bildiği gibi yaşamak istemesinden, devletin okullarını, onlara dayatılan ibadet şeklini reddetmesinden ileri gelmektedir ve neticesinde büyük bir yıkıma yol açmış ve alevilerin belleğinde onarılmaz bir yaraya yol açmıştır. alevilerin belleği demişken yakın tarihimizde yaşanan maraş katliamı, çorum katliamı, sivas katliamı ve gazi katliamı da alevilerin belleğindeki onarılmaz yaranın üzerine tuz biber ekmiştir.
    velhasılı kelam; aleviler yanıbaşımızdadır, bu toprakların insanlarıdır, birlikte yaşamak mümkündür fakat bu birlikte yaşamı inşa edebilmek için yaşadıklarını, yaşananları anlayabilmek gerkmektedir.
    2 ...