farklı kültürlere, kökenlere ve dinlere sahip bir ülkeyi yönetiyorsanız size sorulan böyle bir soruya verilmesi gereken en mantıklı cevaptır.
kemalizm, dincilik, sosyalizm bilmem ne hiç biri fark etmez, eğer bir yöneticiyseniz ve bunu layıkıyla yapmak istiyorsanız herkese her kavrama eşit tavır almak zorundasınızdır. adil yöneticiliğin gereği budur. bu devlet adamlığında da böyledir, ofis yöneticiliğinde de. hele ki dinlerin uygulanış kısmında insanları sınıflandıran etkisi ortadayken bir dini işaret ettiğinizde diğer dinlere tabi insanların durumunu düşünün. şu an yaşıyoruz bu din istismarının, fanatikliğinin getirdiği ayrımcılığı maalesef.
ekleme: ayrıca herhangi bir dine inanma zorunluğu yok ama insan olarak inançlarıyla devlet adamı olarak gösterdiği tutum farklı değerlendirilmelidir.