cache

entry24 galeri
    9.
  1. Kişinin kendinden "başka"ya olan tahammülsüzlüğü, hoşgörüsüzlüğü ve onun da bir insan olduğunu düşünerek ona karşı bir sevgi besleyememesi ve doğal olarak empati kuramamasını ve de böylelikle oluşan bir çok problemden biri olan ırkçılığı ele almış gayet başarılı bir film. Özellikle de Macit'in kendini öldürdükten sonra bile Georges'un hala onu suçlamaya devam etmesi, onun düşündüğü gibi artık Macit'in onun için bir tehdit unsuru olmasının mümkün olmadığı ve Georges'un yaptıkları yüzünden canına kıymışken bile, nasıl bencilce kendi penceresinden bakmaya devam ettiğini çok iyi göstermiş. insanoğlunun karanlık taraflarından birini oldukça iyi işlemiş, yine filmde izlenen haberlerde de sürekli milletler arası çatışma haberlerinin daha doğrusu güçlü tarafın güçsüzü ezdiği haberlerin yer alıyor olması da bu açıdan oldukça manidardı. Ve eğer bu ailenin toplumdaki ailelerin bir prototipi olduğunu varsayarsak, aile fertleri arasındaki iletişimin sorunlu olduğu ve birbirlerine güvensiz oldukları da aşikar.

    Bu filmde Haneke'nin tarzını sevdiğimi söylemeliyim; çok çok ağır ilerleyen bir tempoda, içsel çalkantılar gibi psikolojik unsurları da gayet güzel somutlaştırdığı gibi aynı zamanda gerilimi de hep üst düzeyde tutmayı başarmış. Ve tabii ki sonunda "farklı" bir hareket bekleyenler için hayal kırıklığı olmuş olabilir ama zaten verilmek istenen bütün filme çok iyi yayılarak verilmiş. izlediğim ilk filmi olduğu için oldukça farklı bir tarzı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tıpkı Dogville'i izlediğimde Trier için düşündüğüm gibi. Yanlış anlaşılmaz umarım tarzlarının benzer olduğunu söylemek değil niyetim, amacım farklılığını açıkça hissettirdikleri sıradan olandan kolaylıkla ayrılan bambaşka tarzlarının olduğu.
    6 ...