belli başlı kalıplar çerçevesinde, birilerinin çıkarları veya dünyayı ne denli sömürdükleri ölçüsünde şekillendirilmiş güzellik algısıdır.
güzel deyince tek bir şey anlaşılır duruma gelir, beyaz ten, uzun boy, sarı saç, renkli göz.
bu yüzden asyada kadınlar milyonlarca beyazlatıcı kimyasallar kullanarak bu 'güzelliğe' sahip olmak istiyorlar. bunun üzerine anoreksiya, blumiya gibi hastalıklar çıkıyor. bunun yüzünden kadınlar suratlarını bir ton boyayarak, cilt sağlıklarını umursamadan geziyor. bunun üzerinden de feci paralar kazanıyor birileri. saç boyaları, renkli lensler, zayıflama hapları. insanlar sağlıklarından olacaklarını bile bile kendilerini ne hale getiriyorlar, sırf o tektipleştirilmiş, birilerinin -dünyayı sömürenlerin- güzellik anlayışları çerçevesinde değerlendirilebilmek için.
yahu asyalı kadın neden uzun boylu ve sarışın olmak zorunda olsun ki? ama kapitalizmin beyinlerimize yerleştirdiği güzellik algısı ona bunu dayatıyor.
''zayıf olmak zorundasın, açık tenli olmak zorundasın, uzun boylu olmak zorundasın vs. vs. ki biz senin üzerinden milyarlarca dolar para kazanalım.''
bazı saf kerizler de çıksın, dünyayı sömürenlerin kadınları ne de güzel değil mi, bizim fakir ve ezilen kadınlarımıza bak sen, onlara hiç benzemiyorlar ve bu yüzden ne kadar da çirkinler desin.
böyle işte.
