kendi içinde kendisi olmayı becerememiş, sürekli olarak insanlar ne der? korkusuyla yaşayan, en ufak bir hadisede bile çevreye vereceği hesabın peşine düşmüş, siyasi ve ciddi konularda bile bir çözüm önerisi sunmak ya da en azından eleştirmek yerine dünyaya rezil olunduğunun altını çizen boş beleş insanın içine düştüğü yavşaklıktır. bazen düşünüyorum, sadece bir olay olmasını ve olaydan sonra gelip bu cümleyi kuracağı anı bekleyen insanlar var mıdır acaba? bence varlar. görev yerlerini ve zamanlarını çok iyi biliyorlar ve o an geldiğinde sahneye çıkıp oyunlarını sergiliyorlar. sonrası allah kerim.
ülkenin dünyadaki konumu elbette önemlidir ancak ancaktan sonrası her zaman daha önemlidir.
ülke içinde, ülke insanını yakından ilgilendiren mühim hadiseler cereyan ederken kalkıp da "dünyaya rezil oluyoruz" diyecek kadar sığlaşmanın kime ne yararı var? sorun gerçekten dünyaya rezil olmak mı? yoksa insanların özgürlüklerinin ellerinden alındığı bir ülkede yaşamak mı? bu kadar fazıl say olmaya, bu denli halkından kopuk üst tabaka rolü kesmeye gerçekten gerek yok. sanki tek derdiniz dünyaya rezil olmakmış gibi, dahası sanki dünya sizi sikine takıyormuş gibi, elinizden alınan özgürlükleriniz için savaşmak yerine köşenizde oturup rezil olmaktan dem vurduğunuz zaman o kadar gereksiz, o kadar mide bulandırıcı ve o kadar çirkinsiniz ki verdiğiniz bu dayanılmaz görüntü karşısında insanın sizi ülkeye küstürüp kaçırana kadar ülkeyi dünyaya rezil edesi geliyor.
bir bitmediniz be canına yandıklarım. bir bitmediniz.
savaşmayı götü yemeyip de bu denli çığırtkan takılan bir sizi gördüm ben.
ne yazık ki, samimiyetsiz dünyanın özüsünüz siz. ve iyi bakın kendinize. sakın size bir şey olmasın.