ikilinin ilişkisi, tamamen menfi değerlendirmelere dayanıyordu. kleopatralar, mısır'da tahtın varisi, tanrıça sembolüydüler
kleopatra ismiyle bildiğimiz ve jül sezar'ın metresi olarak namlanan kadın, aynı zamanda başat mısır tanrıçalarından isis'in reenkarnasyonu kabul ediliyordu. kleopatra, vergi ve askeri bağlamıyla roma imparatorluğu kıskacına giren ülkesini, kendisini kıskanan ablasından uzak tutmak istiyordu asıl amacı ise, iktidarı ele geçirmekti. bunun için, kendisini roma cumhuriyeti (?) imparatoru sezar'a peşkeş çekti. sezar ve roma krallarının da, romalıların gözünde tanrı alegorisi olduğu düşünülecek olursa, bu bir bakıma tanrıların cinselliğiydi.. birleşen, tanrı bir çiftti..
ikilinin aşkı tüm nil boyunca yapılan kutlamalarla haykırıldı.. kleopatranın karnındaki bebek, aslında, iki büyük devletin birleşmesiydi de..
sezar bu güç ile birlikte kendisini, roma'nın zeus'u olarak bilinen jüpiter olarak görmeye başladı. yüzünü, gökyüzü tanrısı olan jüpiter'in rengine, yani kırmızıya boyadı.. ama ölümlü tanrının bu hamleleri çok abartılı oldu.. imparatorluğu iskenderiyyeye taşıyacağı öğrenildiğinde kurulan kumpastan, sezar'ı metresi kleopatra da kurtaramadı.
hoş, bu andan sonra işler daha da kötüye gider.. başlayan iç savaş mısır'a dek yayılır.. romalı askerler, kleopatra'yı sarayında kıstırıp intihara zorladıktan sonra, koskoca mısır medeniyeti, alelade bir roma eyaleti halini alır..