onca yıl tıp fakültesinde dirsek çürütüp insan bedeninin işleyişi üstüne çokça fikir edinmenin, ancak bu yoğun program içinde insan psikolojisi, toplum bilim, etiket kuralları ve daha niceleri hakkında cahil kalmanın doğal sonucudur. bu iyi niyetli bir okuma.
durumu şöyle de değerlendirmek mümkün: o hödük hayatı boyunca ezik olmanın doğal gereği olarak dışlanmıştır, dışlandıkça da hırslanmıştır. hırslanan hödük "olm benim elime düşeceğiniz günler de gelecek" demiş, kendini tıp fakültesine zor atmıştır. malum intikam soğuk yenen bir yemekti, kendisi de gününü beklemiştir. günü geldiğinde sizin elinizde sidik poşeti, onun üstündeyse beyaz gömlek vardır. ve beklenen olay tecelli eder:
-doktor bey, affed...
-kardeşim sen evet sen sıraya gir. o sidik torbasını da brunuma sokma hadi...(hepinizin a.q )