ülkenin her yerinde olduğu gibi sözlük yazarlarınında 3 şekilde hareket edeceği açıktır.
1. kitle ki küçük bir kısmıdır dağlarda yeniden yakılacak olan kuvay-ı milliye ateşlerine katılır.
2. kitle ki bu da küçük bir kısmıdır işgalci güçlerin muhtemelen atadığı yerli maşaların 'onlar işgalci değil bize yardımcı olmak için geldiler, bu silaha sarılanlar hayduttur' biçimindeki 90 yıl öncesine benzer söylemlerine kanıp aldanırlar.
ve 3. kitle ki bu kesim oldukça geniştir işgalin farkındadırlar hatta işgale karşı başlatılan mücadelelere sempati de duyarlar ama kıllarını kıpırdatmadan kaderlerini yaşamayı seçerler.
işte zaten tüm mücadele de bu 3. geniş kitle üzerindedir. sempati kısmı 1.kitleye, hiçbir eylemleri olmaması 2.kitleye dolayısı ile 2.kitleyi yönlendirmiş olan işgal kuvvetlerine yarar.bu durumu değiştirebilen kazanır.yani 1. kitle 3.kitleyi eyleme çekebilirse kazanır yada işgal kuvvetleri 3.kitleyi eylemsizlikte tutabilirse bu kez onlar kazanır.
ayrıca ülkenin şu anda gidişatı adım adım 90 yıl öncesinin haline dönüşmeye de başlamadı değil.zaten kısmen de olsa bir işgal süreci yaşamaktayız.ama düşman postalını da görürmüyüz bilinmez.
neticede sevr'i yırttık attık ama bir nüshası emperyalizmin çekmecesinde duruyor. bölmek ve kalan kısmınında rejimini değiştirmek istedikleri açık.ayrıca o kalan kısmını ayrıca bir de işgal etmek isterler mi? olurda işi o raddeye getirmek isterlerse milletin tepkisi nasıl olur yada bir tepkisi olur mu? kestirmek zor. yalnız şu kesin ki bu kez bir mustafa kemal daha bok buluruz.o yüzden şimdiden herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor.