Dindarların pek çok olayı açıklayamaması gibi, bunu da açıklayamaması şaşılası bir durum değildir. Zira din, bir şeyleri açıklamak için varolan bir kavram değildir. Bir inançtır. Bir rahatlamadır. Dini kaideleri olayların sebep sonuç ilişkisinde kullanmak yalnızca kişilere güven vermek içindir, bir şeylere açıklık getirmek için değil, bu sebeple mantık aranmaz.
Bir örnek : sakat doğan kişideki hikmet . Herkes için hayat bir testtir, onun da testi budur. Onun yeri cennette hazırdır. Bişeyler bişeyler. Sakat insanların varlığını ancak Allah'ın istemesiyle açıklayan kimselerin düşünceleri. Saygımız sonsuz, isterseniz ogre osuruklarıyla sakatlandığına inanın başkalarının ancak bunu bir açıklamaymış ve sonsuz geçerlilik taşıyan referanslarmış gibi zırvalamayın lütfen.
Olayın aslı şudur: Sakat doğum, annenin sağlıksız olması, çocukla kan uyumu olmaması, hamilelikte alınan maddelerin içeriği, genetik modifikasyon, akraba evliliğinden kaynaklı gen uyumsuzluğu ( doğa her zaman genetik çeşitlilikten yanadır, evrim süreci vs vs ). Ben buna "inanıyorum" demiyorum. işin aslı budur. Sen istediğine inanabilirsin, ama bunların gerçek olmadığı ispatlamak için kendi dinin referans gösteremezsin.
Dinden açıklama beklemek, dini kullanarak bir bilimsel gerçekliği çürütmeye çalışmak da eşit saçmalıktadır. Din rahatlatır. Ölümü, eşitsizliği, adaletsizliği daha çekilebilir kılar. Ölünce cennete gideceğini düşünmek, sonsuz bir karanlıktan daha çekilebilirdir. Kimse itiraf edemez bunu ama bu böyledir işte. istediğine inan.
