Kudüs'ün duvarlarla örülü, eski şehir dedikleri ve üç semavi din için kutsal sayılan topraklarına adım attığınızda, muhtemelen şunlar dikkatinizi çekecektir:
- Ağlama duvarına girerken x-ray'den geçmek için sıraya girmek,
- Müslüman olduğunuzu söylemek zorunda kalırsanız size canlı bomba gözüyle bakarlar mı endişesi yaşamak;
- Mescid-i Aksa'nın kapısında nöbet tutan israil askerlerini gördüğünüzde, "eyvah Müslüman olduğumu anladılar!" diyerek irkilmek.
- Ağlama duvarını görmek istediğinizde, nereli olduğunuz veya dininiz sorulmazken Mescid-i Aksa'nın girişinde Müslüman olup olmadığınızın sorulması, değilseniz içeri alınmamanız, inanmazlarsa (mesela sarışınsanız), dua okutturulması. (ben değilim)
- Yahudi tarafında gezerken, gelişmiş bir turistik bölgede olabilecek hediyelik eşya satışı, dışarıda su veya kolayı aldığınız fiyattan satan mini marketi ve paranın üstüne vermek dışında size özel sorular sormayan bir mekanizma varken;
- Müslüman tarafa geçtiğinizde kolunuzdan tutarak sürüklemeye çalışan rehberler, açıkta satılan şeker, yiyecek, içecekler ve her şeye fahiş fiyat koyan bir esnaf bulunmakta. 50 metre ilerideki Yahudi sokağı tertemizken, Müslüman tarafa geçtiğinizde sokaklar kirden ve kokudan geçilememekte.
- Hz. Muhammed'in miraç gecesi gökyüzüne üzerinde yükseldiği rivayet edilen Muallak taşının olduğu yerde namaz kılmak isteyen biri, muhtemelen içerideki görüntüye çok şaşıracaktır. Çünkü içeride Kur'an-ı Kerim'i yastık olarak kullanmakta olan, yırtılmış sayfaları üzerinde uyuyan insanlar görecektir.
