--spoiler--
Mahmut Arslan, mercimek kralı, Mersin'deki Arbel şirketinin başkanı. Hani şu Barzani'nin ortağı diye hakkında yazılıp çizilen European Tobacco'nun sahibi...
Önceki hafta Ankara'da sigara zamlarıyla ilgili toplantı vardı. Toplantıya sigara şirketlerinin temsilcileri de katıldı. Özel şirketlerin temsilcileri sigara zammına karşıydılar, Maliye ise zam istiyordu. Orada sadece Arslan, "Devletin ihtiyacı var." diyerek zammı destekledi.
Ertesi günü, bir gazetede European Tobacco ile ilgili haber çıktı. Buna göre, European Tobacco'nun gizli ortağı Barzani'nin adamıydı. Bu haberin öncesinde iki gelişme daha oldu.
European Tobacco, Mehmetçik Vakfı'na bir trilyon YTL bağışlayacağını açıkladı. Buna karşı da bir kampanya başladı. Neymiş? Mehmetçik Vakfı bağışı kabul etmeyecekmiş!
ilginçtir ki, bir hafta önce de European Tobacco'nun genel müdürü Hulisi Kaymaz, "Tekel ihalesine gireceğiz." diye açıklama yapmıştı.
Bu ne tesadüf!
Şirket hemen tepkisini gösterdi. Ama ne çare? Konuyla ilgili yazılar farklı noktalarda çıkmaya devam etti. Olanlara rağmen, bir hafta öncesine kadar da, Arslan ailesi Tekel ihalesine girmek için iddialıydılar.
Önce Mehmetçik Vakfı bağışı kabul edeceğine dair mesajı şirkete iletti. Sabah gazetesi, Barzani ortaklığına dair haberi yalanlarcasına bir haber yaptı. Geçen cuma günü de CNNTürk'te Mahmut Arslan, Mersin'den canlı yayına alındı.
Dün yaptığım telefon görüşmesinde Mahmut Bey'i rahatlamış gördüm ama bu beni rahatsız etti. Onun rahatlamasının sebebi, yoğun tepkilerin son bulmasıydı. Ama üzüntüsü her kelimesine yansıyordu. "Tekel ihalesine girmekten vazgeçtim." dedi.
Bu kadar iddialı birinin Tekel ihalesine girmemesinin sonuçları üzerine düşünmenizi istiyorum.
Sigaradan nefret ederim. içenlere karşı da, üretenlere de sempatik olamıyorum... Konuya duyarlılığımın sebebi yanlış giden bir şeylerin olması...
Hatta iki ay önce, Mersin Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Mahmut Bey'le sigara fabrikasını gezince, bana tütünleri göstererek, "Ne güzel manzara değil mi?" diye sordu. "Renkleri çok güzel ama sevmem için yeterli değil?" diye cevap vermiştim.
Kapasitesinin üzerinde üretim yapan, Türkiye'nin en yeni sigara tesisindeydik. Çıkarken şunu demeden edemedim: "Bu kadar büyük emeği ve sermayeyi keşke hayırlı bir şeye yatırsaydınız". Niyetimi bildiği için Mahmut Bey gülümseyerek geçti ama her şeyini oraya yatıran, gecesini gündüzünü veren genel müdürü Hulisi Kaymaz'ın bakışları sertleşmişti.
işte bu yatırımlar sonucu European Tobacco, Türkiye'de pazar payında üçüncülüğe çıkmıştı. Eğer istedikleri makineleri alabilselerdi ikinci bile olurlardı.
Böyle iddialı bir grubun Tekel'e katılmaması, satışın tamamen yabancılara kalacağı ihtimalini güçlendiriyor.
Mahmut Bey, kırgınım, diyor: "Bu ülkeye bilinen ve kamuoyunun bilmediği pek çok hizmet yaptım. Bunca saldırıya maruz kalırken; ne savcılık ne emniyet görüşüme başvurma ihtiyacı hissetmedi. Eğer Tekel'i alsaydım 'Barzani Tekel'i aldı' diyeceklerdi. Bunu nasıl göğüslerim? Kendimi korumak için özelleştirmeye girmiyorum."
Sigara üretim projesi ilk kendisine geldiğinde; "Yerli bir üretici olsun" düşüncesiyle istemeyerek bu işe bulaşmıştı. Dağıtım konusunda büyük üreticilerle arasındaki rekabet onun, sigara sektöründe iddiasını güçlendirdi. Tekel'i almak istemesi de, sadece yerli sermayede kalma düşüncesinden kaynaklanıyordu.
Mahmut Arslan bu kırılgan yapısını, Kırgızistan'da da göstermişti. Modern tarım yöntemleriyle fasulye üretimini öğretmiş, ürünleri uluslararası pazarlara satma konusunda öncü olmuştu. Günün birinde mafyavari kişiler mallarına el koyup, devletin yöneticileri duruma kayıtsız kalınca çekip gitti Kırgızistan'dan. Kırgızlar, Arslan'ın yokluğunun ne büyük kayıp olduğunu anlayınca bir bakan, birkaç müsteşardan oluşan kalabalık bir grupla Mersin'e özür dilemeye geldiler. El konulan malların parasını gönderdiler ve kendisini 'fahri konsolosluk'la ödüllendirdiler.
Tekel, önceki özelleştirme süreçlerinde gerçek değerine ulaşmadığı gerekçesiyle iptal edilmişti. Bakalım bu sefer ne olacak?
--spoiler--
sigara lobisinin nasıl çalıştığını iftiracılığın nasıl bir hal aldığını ortaya koyan bir durumdur.