artık illerin kendi halinde yerel kanallarının da dönüştüğü illet. ulusala göre daha çabuk elde edilebilir oldukları aşikar ancak şehrin insanı kendinden bildiği kanalları, iktidarın göt yalayıcısı olarak görünce üzülüyor ister istemez. durumu bir örnekle açıklayalım.
bursa büyükşehir belediyesi'nin reklama ayırdığı bütçesinin tamamı ne kadardır bilinmez ve akıl sağlığını korumak için bilinmek de istemez ama televizyon kanallarına ayırdığı bütçesi 40 milyon türk lirasıdır. bu paranın tamamına yakınını olay medya alırken geriye kalan kısım as tv ve line tv arasında paylaşılmaktadır. kanalların, daha önce görülmemiş bir şekilde artan belediye kaynaklı reklam geliri , satın alınmış ve belediyenin kontrolüne girmiş bir yerli medyayı beraberinde getirmiştir ister istemez.
bugün cumhuriyet caddesindeki esnafa halini hatırını sorarsanız, trafiğe çıkan herhangi bir insana mikrofon uzatırsanız, ankara yolunun altındaki mahallelere inerseniz, bağışlara boğulmamış, küçük esnafın odalarını veya kendilerini ziyaret ederseniz, halka stadyumla, meydanla, kentsel dönüşümle ilgili fikirlerini sorarsanız alacak olduğunuz cevaplar belediyeden yaka silken, yılgın, kızgın insanların vereceği cevaplardır (test edildi, onaylandı). durum böyleyken yaratılan tablo tahmin ettiğiniz ve gördüğünüz üzre, çalışan, halkını dinleyen, yoruma ve iletişime açık, iş bilen belediyedir. yani bursa büyükşehir belediyesi herkesi memnun edecek projeler için harcayacağı parayı, dev reklam bütçelerine harcamakta;böylece rant kapılarını kaybetmeden, cepleri dolu bir şekilde koltuklarında uzun yıllar kalmayı hedeflemektedir. bursa yerel medyası da malesef bu eyleme alet olmuş, kendisini ve şimdiye kadar ekmek yediği halkını belediyeye satmıştır.
geçtiğimiz günlerde bursa pazarcılar odası mağdur edildiğini duyurmak için bir basın açıklaması yaptı. osmangazi belediyesi halihazırda 30bin kişiye hizmet eden ve 500 esnafın olduğu açık pazar yerini kapalı pazar yerine taşımak istemişti. ancak yeni yeri 70 pazarcı kapasiteliydi ve 500 metrekareydi. bunun yanında pazara araba girişi mümkün değildi. yani belediye pazarcının içeriye nasıl mal getireceğini proje aşamasından beri hiç düşünmemişti. bu pazar yerine gidecek 70 esnafın belirlenmesi için bir kura yapacaktı ve kuraya katılım için 5000 türk lirası istiyordu. mağdur pazarcılar basın açıklaması için tüm medyaya haber verdiler ve osmangazi belediyesi önünde olmayan medyaya basın açıklamalarını yaptılar. ertesi gün belediyenin bahçesine girerek slogan attılar ve yetkiliyle görüşmek istediler. görüşemediler ve yine haber yapılmadı. 3. gün kuraya katılmadılar ve artık medyada yer alabilmek için olay çıkarttılar. karalama kampanyası için oldukça sinsi politika izleyen belediye burada devreye girdi ve ulusalda dahil pazarcı aleyhinde haberler yayınlandı. sonuçta, pazarcı parayı ödemek zorunda bırakıldı, 430 kişi açıkta kaldı, malları pazara nasıl sokacakları ise hala belirsiz.
bu olayları hürriyet bursa "pazarcının ekmek isyanı" başlığıyla verirken olay tv "Pazarcılar yol kesip polise maytap attı" başlığıyla verdi. kaybeden halk oldu.