facali ve yarali yurek

entry292 galeri video7
    114.
  1. bazı gerçeklerin artık gün yüzüne çıkması gerekiyor. hayatım pahasına bunu bugün, tam da burada yapıcam.

    bizim bunla tanışmamız yeni değil aslında; süt kardeşiz biz.

    sonradan sahtekar bir büyücünün, bana mis süt, ona ise gerçek mimciş sütü verdirdiğini öğrenip, sebebini araştırdığımızda, kutsal kasesine bakıp ileride bizi karşı karşıya getirme planı olduğunu anladık.

    lan dedi, neden böyle bir şey yapmak istesin?

    dedim; oğlum, belki biz züper gahramanızdır.

    - yav bak dalgana dalgan büyüsün be abi

    dedi. dalganın bakarak büyüyebileceğini işte o gün ondan öğrendim.

    - bunda bir sır olmalı

    dedim.

    - yav sen gerçekten inanılmaz paronayaksın

    dedi. ne içtiğini gerçekten merak ediyordum. acaba bana da ayırmış mıydı?

    aynı ülkede yaşayan iki deliydik. aynı dünyada yaşasak da fark etmezdi. herhangi bir ''aynı'' birleştirebiliyordu kafamızı. uçağa bindim ve kaldığı küçük kasabaya ulaşmam tam üç saatimi aldı. kapıyı çaldım; bu sırrı artık çözmeliydim.

    kapıyı açtı. yine her tarafı façalıydı, kıpkırmızı kan olmuştu.

    o ne zaman kendini kesip her tarafını façalasa, aklıma kıpkırmızı karpuz içi geliyordu. böyle bir iğrençliği beynimde barındırdığım için kendimden utanıyordum. ancak bir gün sonra tüm yaralar kaybolup kendi kendine normal hale döndüğünde bu vicdan azabından kurtuluyordum. hemen gidip bir karpuz kesiyordum, ogggyşş. kıpkırmızı bir kankarpuzu.

    - kanka be sen böyle kendini kesip ne anlıyorsun?

    dedim.

    - rahatlıyorum be moruk biliyorsun vücudum sizin vücut tepkilerinize benzemiyor, bir gün sonra tüm yaralar kapanıyor ve iz de kalmıyor.

    dedi.

    - tamam eyvallah kapanıyor da, peki sen bu işten ne anlıyorsun?

    diye sordum.

    - zevk alıyorum

    dedi.

    işte o gün ondan korkmaya başladım.

    - aramızdaki sırrı çözmek zorundayız, bu benim paronayamı had safhaya çıkarıyor ve psikolojik anlamda derinlere girip çıkmamam için elinden geleni yapıyor

    dedim.

    - bunun için büyücüyü bulmalıyız

    dedi.

    işimiz gerçekten de çok çok zordu. tam otuz sene önce yetimhanede büyüyen bu iki genç, bir büyücünün eline düşüp süt kardeş ilan edilmişti ve yıllar sonra kaderleri ayrılıp yolları birbirine şehir mesafesinde uzamasına rağmen, aldıkları birer mektupla, aslında süt kardeş olmadıklarını öğrenmişlerdi. mektuplar aynı gün aynı saatte ellerine ulaşmıştı ve hemen sarıldıkları android telefonlarıyla birbirlerini aramışlardı.

    + alo mayki naber moruk ben facali ve yarali yurek

    - olm facalı kısmından sonrası bize vakit kaybettiriyor kısa kes de mehter marşı olsun

    + mehter marşı uzun olur saf, daha uygun bir şey bulamadın mı?

    - kankito siktiret marşı filan da, bir mektup aldım pek de hayırlı haberlerim yok

    + mektup mu?

    - evet de neden şaşırdın?

    + olm ben de bir mektup aldım lan

    - hasiktir kimden?

    + önce sen söyle

    - hayır sen

    + olmaz sen

    - hay amk ya, büyücüden

    + harbi mi lan, ben de ondan aldım mektubu

    - mektup yanında mı?

    + evet yanımda

    - son cümleyi oku lan

    + ee okuyum; ''gözlerinden öperim''

    - amına kodomo köylüsü ya hala bu devirde gözden öpen mi var

    + sen ilk cümleyi oku

    - okuyorum; ''mektubuma başlamadan önce''

    + mal lan bu adam

    - niye?

    + mektuba başlamadıysa bu anlatıkları ne oluyor ki amk? mektubuma başlamadan önceymiş, dalyarak!

    - olm adam efsunlu anlamıyor musun? mektup yazar gibi yapıp, başlamadan da not gönderebiliyor görmüyor musun?

    + elim ayağım titriyor lan

    - kanka ben seni bir beş dakika sonra arayım mı?

    + neden?

    - kendimi kesicem

    + olm böyle zorlu bir durumun ortasında zevk yapmayı nasıl düşünürsün lan ipnelik yapma

    - pahalı zevklere sahibim kanka.

    dedi ve telefonu kapattı. o günden sonra bir daha ondan haber alamadım. ta ki bu sözlüğe üye olup sahte de olsa süt kardeşimle karşılaşana kadar. evet bu kesinlikle o.

    fakat üstünden uzun yıllar geçti ve paranoyam ilerleyip deliliğin son kapısına kadar geldim. göt korkusu her yanımı sarmış durumda ve hayatımdaki herkesten şüphelenir bir haldeyim.
    düşünüyorum; bunca yıl aramadı sormadı. mektup bilene yazmadı. benim süt kardeşim bunu yapmazdı, mutlaka bana ulaşır siktiriboktan da olsa bir yerlerden haber uçururdu, ne de olsa milenyum çağındaydık amk.

    hayır bu o olamazdı. büyücünün ta kendisiydi o, ve onu temizledikten sonra sıranın bana geldiğini anladıktan sonra deliliğin son kapısını da açtım.

    bu arkadaş büyücüdür. küçükken bana mis sütü normal süt diye içirip facalı ile süt kardeş olmamızı sonra da yollarımızın ayrılmasını sağlayandır. onu gebertti ve şimdi de benim gibi bir delinin gözyaşına bakmayacak. imdaaaaat kurtarın beniiiiiiiiiii!

    devamı için; (bkz: #18073898)
    0 ...