her ideoloji kendi içerisinde bir yaşam biçimi ve dünya görüşü oluşturur. bir ideolojiyi benimsemiş insan, aynı zamanda o ideolojide belirtilen yaşam biçimini de benimsemiş demektir. dünya görüşü ya da yaşam felsefesi dediğimiz şeyin oy verilen partiyi seçmedeki tanımıdır siyasi görüş. bu bağlam da asıl soru farklı siyasi görüşlere sahip insanların nasıl ayrıldığı değil, nasıl bir araya geldikleridir.
artık seksen dönemlerinde olmadığımızı ve ortada yeni bir akım olmadığı gerçeğini işin içine katarsak bu insanların bir araya gelme nedeni oldukça sınırlıdır zaten. cinsel etkileşim, aile ya da çevre baskısı, taraflardan birinin kendisini olduğundan farklı göstermesi vs. vs... bunların hepsi zaten anlık çekimler ya da anlık durumlar karşısında alınan zoraki kararlar olduğundan, bu birliktelik zemini baştan çürüktür. dolayısı ile de ayrılık için bir depreme ne hacet, ufak bir sarsıntı yetecektir.
zaten bu şekilde boşanan çiftler siyasi görüşlerimiz yüzünden boşandık demezler çünkü olayın aslını bilirler. asıl neden ''şiddetli geçimsizliktir.'' e geçinemezsin tabi, adam muhafazakar sen solcu, nasıl olacak o iş?
aşkın her zorluğu aşacağı yalanı beyinlerimize dikte edildiğinden beri yanılgılarımız peşimizi bırakmıyor.
