aralarından birini gördüğüm zaman ''hayat bunlara güzel...''dediğim çapsızlar populasyonunda mareşalliğe kadar yükselmiş, kartuşunda sadece siyah renk taşıyan jetonlu yazıcı... durun agalar''hayat bunlara güzel ''dememe kızmayın, haklı gerekçelerim var; harbiden hayat bunlara güzel, yaşları itibariyle sahip oldukları gri hücre yetersizliği sonucunda nöronlarının algısal iç tepilerinin desibelinin yerlerde sürünmesinden dolayı bu tipitipler cümlelerinde ve ortaya attıkları tezlerde tutarlı olmak zorunluluğu taşımazlar, bir nevi ahlaklı ve tutarlı düşünsel ehliyetleri yoktur. kurdukları cümlelerdeki özne-yüklem uyuşmazlığının çıktığı irtifalar gözle görünebilecek bir mesafede değildir, siyah dediklerine, 3 sn sonra beyaz dediklerinde kimse bunları yadırgamaz, tarihin, felsefenin ırzına geçerler, ortaya attıkları tezleri tek bir olgu ile destekleyemezler, ne kadar çok küfür edip çirkefleşirsem belki haklı çıkarım şeklinde eziklik tipolojisini benimserler, görmedikleri tanımadıkları insanlara posta koyarlar, hayatlarındaki tek sosyal aktiviteleri cam çeper arkasından iktidar yalakalığı yapıp, bu topraklarda yaşayan farklı kültürlere işkembe-i kübra ürünü can çekişen tezler yardırmaktır...
uludagsözlüğün, bu gibi prototipe sahip yazarları bünyesine kabul edip barındırması bir bug olarak algılansada, bu son derece insani bir tavır, böyle yazarlar her platformda olmalı ki, insanlar doğanın herkese eşit davranmadığını ve doğanın böylesi yaratımlarınında olduğunu görsün... ama elbette evlerden uzak olsun...temennisinide içten içe söylemek gerekiyor.
tolstoy amcanında dediği gibi''ahmakların sırtlarını dayadıkları tek lugat küfürdür''.
