kapıdaki adamların yoğun isteği üzerine girdik içeri.. yazılanlar söylenenler hepsi başlı başına komedi zaten. yok "evrim yalanı" yok "yaratılış bilmemnesi"... neyse biz de olanca her şeyden eglenebilme ruhumuzla içerde gezmeye başladık.. önce girdikten sonra ilerde sağda su vardı.. ordan su içtik, derken uzun saclı bey bizi o bölümden çıkarttı.. yasakmış.. neyse "muheh okunmus su" falan filan diyerek dalga geçip çıktık o bölümden.. ilerledik.. resmen bir taşın üzerine balık resmi çizmişler "bilmemkaç milyon yıllık balık fosili" diye yutturmaya çalışıyorlar.. bu düşüncemizi dile getirdik, uzun saçlı bey bizi uzaklaştırdı ordan.. biraz daha ilerledik.. "38* milyon yıllık zürafa kafatası"nın önünde durduk.. inanılacak gibi değildi zaten resmen gel de dalga geç diye koymuşlar.. tabi bizden biri fosilin yanına gidip "görmüş oldugunuz 38 milyon yıllık zürafa testisi* hede hödö" konuşmaya başladı.. ve uzun saçlı bey sonunda dışarı attı bizi.. kapının önüne çıktık uzun saçlı bey'i çağırıp "arkadaşımız içerde kaldı onu da atar mısınız adı ..." dedik.. gitti onu da attı büyük bi zevkle.. iyi günler dileyip metroya doğru ilerledik.. *
