Mağaradakiler ve Bu ülke adlarındaki eserlerini okuduğum değerli mütefekkir. Kitaplarından not aldığımm bir kaç yazı;
"mektuplarını üzülerek okudum. sen ki son liman, son ümit, son dost, ilk ve son sevgilisin
sen ki yıldızım, sen ki annem, sen ki çocuğumsun... acılarımla hırçınlaştığına üzüldüm istıraplarım çokmu çirkin, çokmu çocukça? onları sendenmi gizleyeceğim? sahneye maskeyle çıkmak! ben aktör değilim. sesinin tonunda minnacık bi soğuyuş hissettiğim an yokumacılarımın kaynağı sensin, evet ama hayatımın kaynağı da sensin, senin için ve seninle yaşıyorum. sen uçuruma yuvarlanırken tutunulan dal, sen vaha, sen bütün hayal kırıklıklarımın dudaklarında ümidleştiği kadın." lamia hanıma yazdığı mektuptan.
batı karşısındaki durumumuz, efendisinin ilaçlarını çalıp içen uşağın durumudur"
sağı ve solu aşağıdaki gibi tanımlayan yazar;
"sol, geniş kalabalıkların refahını, ışığa kavuşturulmasını, fizik ve moral kalkınmasını ister. sabırsızdır, gençtir. zafer uğrunda birçok fedakarlıkları göze alır. tecrübesizdir. devrimin ve büyük reformların bütün haksızlıklara son vereceğine inanır.
sağ, sayıya değil değere önem verir. daha önce kazanılmış hakların devamını ister. kalabalıkları yok sayar, vesayet bulundurulmalarına taraftardır. yerleşmiş kuvvetlerle oynanmasına razı olmaz, karamsardır. devrimlerin faydadan çok zarar getireceğine inanırlar.
insan, bazı bahislerde sağdır, bazılarında sol. bu itibarla bu kelimeleri aşmak lazım.