öncelikle düşünce özgürlüğü ile ifade özgürlüğünün ayırdına varmak lazım.
evet, düşünce özgürlüğüdür. ancak ifade özgürlüğüne dahil olup olmadığını anlayabilmek için belirli kıstasları göz önünde bulundurmak lazım. örneğin amerikan anayasası "ifade özgürlüğü kısıtlanamaz" der. ancak her fikir de ifade edilemez. ne gibi, nefret söylemi, hassasiyetler, paniğe yol açıcı durumlar, vs. özgürlükteki ölçüt, ifadenin hasara neden olup olmadığı veya yaralayıcı olup olmadığıdır. bu özgürlük bir yerde hoşgörü paradoksudur, çünkü unutmamalı ki sınırlandırılmamış özgürlük, özgürlüğün tersine de yol açabilir. yani, temel bir hak olan özgürlük, özgürlüğün kısıtlanmasında kullanamaz.
temel prensipte, bir insanın yaşam hakkını elinden alamadığın gibi, yaşam hakkının elden alınmasını da rahat rahat destekleyemezsin. hasar veren ve yaralayan bir durum olarak, hassasiyetlerin söz konusu olduğu durumlarda her istediğini rahatça ifade edemezsin.
Özetle,
"Herkesin kanaat ve ifade özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, müdahale olmaksızın kanaat taşıma ve herhangi bir yoldan ve ülke sınırlarını gözetmeksizin bilgi ve fikirlere ulaşmaya çalışma, onları edinme ve yayma serbestliğini de kapsar."
diyen insan Hakları Bildirgesi, aynı zamanda
"Herkes, hak ve özgürlüklerini kullanırken, ancak başkalarının hak ve özgürlüklerinin gereğince tanınması ve bunlara saygı gösterilmesinin sağlanması ile demokratik bir toplumdaki ahlak, kamu düzeni ve genel refahın adil gereklerinin karşılanması amacıyla, yasayla belirlenmiş sınırlamalara bağlı olabilir." de der.
gerizekalıya anlatır gibi anlattım. daha ne yapayım?