mezunu olduğum, insanların büyük çoğunluğu tarafından bilinmeyen,4 sene boyunca sordukları halde siz mezun olduktan sonra bile hatırlanmayan, 'sen ne okumuştun, çevre ekonomisi mi, heaa mezun olunca ne yapıyorsunuz, nerede çalışıyorsunuz siz?' sorularına maruz kalınan, tüm bunlara rağmen iyiki de okumuşum dedirten bölümdür.
Güzel bölümümle alakalı çok sayıda anım olmasına rağmen bu alanda birinciliği hiç birine bırakmayacak olan şu anımı paylaşmak isterim:
Sanırım son sınıftaydık, kıyafet mağazalarından birindeydik ve arkadaşım da kıyafet denemek için kabindeydi. (nam-ı diğer: mendilim yok* ) ben de oturup onu bekliyordum, o sırada bir teyze geldi yanıma oturdu, başladı konuşmaya. sonra diyalog şu şekilde gelişti:
-kızım sen ne yapıyorsun, okuyor musun , çalışıyor musun?
+okuyorum teyze
-aa öyle mi ne okuyorsun?
+çalışma ekonomisi
-aa biliyorum ben o bölümü iş kanunu falan görüyorsunuz siz değil mi?
+evet evet teyze onları görüyoruz.( bilen,anlayan birinin çıkması, hele de bunun yaşça büyük bir teyze olmasından dolayı mutlu bir ifade bende.)
-oğlumun bir ara çalışma ekonomisi okuyan bir kız arkadaşı vardı sonra oğlum beğenmedi kızı. (küçük gören bir ifadeyle)yani sonuçta benim oğlum kamu yönetimi okudu. (allasen kamu yönetimi nee?!! aynısının laciverti değil mi,adam sanki tıp okuyor bu ne hava?! sanki kaymakam oldu, bankada çalışıyormuş hasbam)
+aslında çok da bir fark yok ama teyze aynı fakülte sonuçta... (savunmadayım,çaresizce)
(sonra, sanki sadece laf sokma adına yanıma gelmiş olan bu teyze kalkmaya yeltenir)
-olsun olsun kızım üzülme ama karşıdan bakınca tıp okuyor gibi duruyorsun. *
(teyze ne yapmaya çalıştı, amacı neydi, lafı soktu kaçtı, 'üzülme tıp okuyor gibisin' bu nedir ya, iltifat mı etti hakaret mi. bunlar da hala unutamadığım türden sorular)
