metin altıok

entry134 galeri video1
    86.
  1. 1. içimde kaybolmuş bir çocuk korkusu,
    bakıyorum pencereden dışarı;
    uzakta kuru dağlar ve meşe korusu.

    2. baktım bavulumda filizlenmiş bir soğan;
    nasıl girmişse girmiş,
    boy vermiş çamaşırlarımın arasından.

    3. acıyı oralarda çok eskiden tanıdım,
    varıp da neyleyim sılayı gayrı;
    hem çoktan unutulmuştur adım.

    4. gördüm yaşarken vadesiz ölümümü,
    ördüm de ilmek ilmek,
    sırtıma giyemedim ömrümü.

    5. kimi zaman büründüm derisine yılanın,
    tüylendim kimi zaman üveyiklerle;
    yine de kimseye yaranamadım.

    6. baktım annem yoktu yanımda;
    sırtımda bahriyeli giysimle,
    ben bir kez kayboldum çocukluğumda.

    7. şu benim kervan geçer,
    kuş uçmaz yalnızlığımdan
    söyleyin kendine kim esvap biçer.

    8. ben bugünü kırdım iki taş arasında.
    istedim ki kalmasın
    acının çekirdeği yarına.

    9. gün olur bütün sözcükler pörsür;
    gölgem ayaklanıp serer gövdemi,
    yüreğim ufalanıp dökülür.

    10. köpekler döneniyor çevremde
    ve sığınağım benim
    dört yanı açık kameriye.

    11. nereye baksam gördüğüm sığlık.
    bungunum ve suskun,
    boğazımda yıllanmış bir çığlık.

    12. bir ağaç kovuğudur yüreğim benim;
    ekmek parçaları koydukları
    önümden gelip geçenlerin.

    13. ben artık mümkünü yok ölürüm;
    tabutum bile olmaz taşınacak,
    bir çil horozun sesine gömülürüm.

    14. sağır kulağa sözüm yok, köre ne göstereyim
    duymazlıktan, görmezlikten gelenler;
    bir de size sormalı, ya ben nereye gideyim?

    15. kendimi bildiğim günden beri
    bir gizli canavarım var benim,
    kimsenin bilmediği.

    16. yani benim gözlerimin bunca yıl gördükleri,
    bir gün benimle birlikte
    yok olup gidecekler öyle mi?

    17. ben ki zamanın akışında
    bahar oldum, güz oldum.
    gittim geldim kışla yaz arasında

    18. buğusu tüten şu park kanepesi;
    sanki babamın yıkanmış,
    upuzun yatan ıslak ölü gövdesi.

    19. yarasalar ayaklarımın altına serildi,
    omuzuna tünedi baykuşlar;
    bana yalnızlığın müthiş saltanatı verildi.

    20. biliyorum bu iğdiş edilmiş zamandan
    bir buruk gülümseme kalacak;
    uykuda bile dudağımı çarpıtan.

    21. siz beni hep umursamaz yüzümle gördünüz;
    ama benim geldiğimi gelseniz,
    şuracıkta düşüp ölürdünüz.

    22. ay dokundu omzuma irkildim.
    göğün puslu balkonunda
    birdenbire insanları özledim.

    23. bağırsam neye yarar, nasılsa duymazlar.
    ben bir kömür ocağının onulmaz göçüğüyüm;
    içimde cesetler ve daha ölmemişler var.

    24. peki soruyorum, şimdi ne olacak?
    benim bu elim eninde sonunda
    bir ölümü imzalayacak.

    25. kullanılmış eski bir ölüm için,
    dolaştım mezat salonlarını;
    mutlulukla doldu içim.
    26. akarsulara özenen bir adamım ben,
    taştan taşa vuran kendini;
    durmayı bir türlü beceremeyen.

    27. benim adım yıllardır çok talazlanmıştır.
    incelik ve güzellik adına,
    ben kendime hep haksızlık yapmışımdır.

    28. susuyorum, sustukça yüreğim küfleniyor.
    konuşsam faydası yok;
    sözlerim dağılıp harfleniyor.

    29. ben hep sözcüklerle baktım dünyaya,
    yaralandım sözcüklerle.
    alıştım sözcüklerin devriyesi olmaya.

    30. dönüş yok gereği düşünüldü;
    bile bile geldim ben bu yarın başına.
    geçtiğim yollar ardımsıra dürüldü.

    Metin ALTIOK
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük