ingiliz komedisini soğukluğundan dolayı sevmem. Çünkü durum komedisi pek hoşuma gitmez. Amerikan ve Türkler salakça birşey yapsalar bu nasıl böyle oldu deyip güleriz. Ancak ingiltere'de durum böyle değil. Adamlar normal bir işin içindeyken hiçbir aykırılık yapmıyorlar, diyalogları bla bla bla şeklinde uzatıyorlar. Bedenlerinden ziyade dillerinden extreme fışkırıyor.. Bu yüzden pek çok kişiye 'bende dahil' hitap etmiyor. Ama bu filme nedense ayrı bir sevgim oluştu. Absürdlüğün dibine vurulmuş ve çok da iyi olmuş. Türünün ilk örneklerinden bu yönde. Sevmediğim bir tarafı var o da bazı sahnelerin sürekli tekrarlanması. insanı bir yerden sonra bayıyordu bu sahneler gerçekçi olmak gerekirse. Animasyonlu anlatım şekli, konunun diri kalmasına sebep olmuş. Masalsı bir anlatım tarzı vardı bu yapımda. Sıkmıyor insanı, zaten süresi de kısa. Anlamıyorsunuz zamanın nasıl akıp gittiğini.. Bazı diyaloglar über harikaydı, hele ki köprü sahnesi inanılmazdı diyebilirim. ingiliz soğukluğu bazı yerlerde yine taviz vermemiş. Olur o kadar.. Her ülkenin kendine has sinematografisi vardır.
Yapılan ahmaklıklar çok hoş. Filmde birkaç kez düşseniz bile bir zirveyi aşıp sizi ayağa kaldırıyor film. Ben şahsen çok beğendim. izleyin derim.. En azından durum komedisine önyargısı olanın yargısı kırabilir bir derece...