Otuz dördüncü bölümüyle bir kez daha izleyenleri yarmış olan yalan dünya karakteridir.
--spoiler-- Hakan: Bohem öyle bir şey ama. işte onu yapmak daha zor. Çağla: Yani kimisi iki üç basit parçayla böyle acayip şık olabilir ama kimiside böyle üst üste giyer giyer hepsini. Ama yine de... Nurhayat: Giyer giyer yine de g*tüm gibi olur diyosun ama ha... Çekilin ya deminden beri mıncık mıncık be... Hakan: Ne oluyo ya? Çağla: inamıyorum ya! Nurhayat: Ben sana inanamayacağın başka bir şey söyleyeyim tatlım. Sen biliyor musun ki? Benim bu üzerimde kıyafetler kaç para ha? Halkalıda kaloriferli, 3+1 taşıyorum ben üstümde be. Çağla: Fiyat değil, şıklık programı bu canım. Nurhayat: içinden şıklık geçen bir cümle de Deniz'in ne işi var kardeşim. Siz ne gariban yalakası çıktınız be. Hele Akkaya senden bu artist yılıklığını hiç beklemezdim. Hakan: Çıkar mısın dışarı? Nurhayat: Lafım bitmeden çıkmam. Şişt! ivana ver bakalım şu takılarımı. Sayıcam eksik çıkarsa üstünü ararım. ivana: Aa! Özge: Ne demek bu ya? ivana: Nurhayat Bizimle diğılsın. Nurhayat: Asıl sen bizimle diğılsın. Dönsene memleketine kardeşim. Yahu adaletsizce güzel Slav kadınlarının dönsünler ülkelerine artık. Bunlarla mı uğraşıcaz biz ya. Haydi naş!
--spoiler--