ne isiniz var kerkuk te

entry4 galeri
    2.
  1. şehit cenazeleri günlerdir, metrolardaki yoğun güvenlik önlemleri, unutulan bir çantanın yarattığı kaygı ve merak duyguları kaldırımda bekleşenler üzerinde. hassas günler türkiye için ve terörün korku işlediği.

    kaynak gösteriliyor terörden bahisle: kuzey ırak! sormadan edemiyorum kendime: ne işimiz var kerkük'te? ya da gerçekten bir işimiz var mı?

    öncelikle terörün kaynağını tespit etmek gerekiyor galiba. kuzey ırak mı yoksa burnumuzun dibi mi?
    milliyetçi arkadaşlar gibi yaklaşmaya çabalayayım becerebilirsem. bu ülkedeki herkes türk'tür. uygun benim için, milli kimlikleri önemsemem, hepiniz türk olun ya da kürt! sorun değil, aynı toprakta yaşadıktan sonra. bunu kabul edelim ama senin gibi yaşamayan ama senin kendi ırk potanda erittiğin(!) başka insanlar var yanıbaşında. onlarca yıl türkçe konuşmayı bile öğretemediğin, elektrik-su götüremediğin, terör tehditine karşı samimiyetsiz davrandığın ve bizzat tehditin kendisi haline getirdiğin, köylerini boşalttığın, göçe zorladığın kısacası seninle ortak acıları olan mazisinde ama birlikte ortak bir gelecek düşünemeyen insanlar var yanıbaşında.
    bir yandan da kurtuluş savaşında ilk topluca mücadeleyi yapan, cumhuriyeti ve bağımsızlığı batı kadar isteyen *, kimine göre uluslaşmaya da hevesli olan aynı zamanda, insanlar var yanıbaşında.

    o halde terörün kaynağını sınırlarımız dışında aramak pek isabetli gelmiyor kulağa.

    kaynak sorununu biran için bir kenara bırakıp işgali düşünelim. o zaman mevcut işgalciden ne farkımız kalacak? 'biz kendi güvenliğimiz için giriyoruz, ötekiyle bir mi yaptığımız?' demeyelim hemen. sonuçta a.b.d de ekonomik varlığını devam ettirebilmek için ve dolayısıyla kendi güvenliği için girdi ırak'a. saikler farklı olabilir ama neden aynı sonuçta.

    öte yandan bu işin uluslararası hukuk boyutu da vardır. ırak, bölünme sürecinde de olsa, bağımsız bir devlettir. sınır ihlali ancak sıcak takibin şartları oluşması halinde mazur görülebilir. aksi hukuku hiçe saymaktır.

    son olarak; şu fetih zihnini aşmamız gerekiyor artık. en ufak bir kıvılcımda 'yunanistan'ı tükürüğümüzle boğarız!', 'ermenistan'a dalarız!' 'kerkük'ü alır geliriz!' benzeri çıkışlar bize zararadan başka birşey getirmez. oyun böyle oynanmıyor artık, bunu anlamalıyız. kıbrıs'a çıkartma yaptık, haklıydık da, sonrasında tecritle karşılaştık. şu anda kıbrıs türküyle tamamen kopmuş durumdayız. uzun vadeli olmayan anlık çıkışların kazandırdıkları ortada değil mi? ırak'a girmek mesele değil belki, peki sonrası?
    2 ...