son dönemde çok dikkat çeken bir hal almış hassasiyettir. türban'ı birşeylerin sembolü olarak görenlerin özellikle altını çizdiği noktadır.
anadolu kadınlarının belirli bir simge olarak değil de inançları ve toplumsal değerlerle başlarını kapattıkları hede ye (şimdi bez diyecem ahaaa türbana bez dedi diyecekler) tülbent, başörtüsü denmiştir ki, bir çoğumuzun annesi ninesi babaannesi başlarını bu şekilde kapatmaktadırlar ve türban'a karşı olan kişilerin bu ayrımı vurgulamalarındaki temel sebep budur.
siyasi sembol olarak kullanılmaya çalışılan hede ise başörtüsüne nazaran (genelde) fiziki olarak daha janjanlı, bağlanış şekli ile de anadolu'dakinden farklı olupbaşı kapalı bir şekilde girilmeyecek kurumlara giriş esnasında kişilerin ısrarı ile onlara sorun çıkarabilecek duruma gelmiş getirilmiştir.
oysa ki anadolu kadını temelde devletinin yada devlet olarak gördüğü erg'lerin koyduğu yasaklara uyarak o tür kurumlarda başörtüsünü sorun çıkarmadan çıkarmaktadır ve kurumdan çıkışta geri bağlamaktadır.
çok fazla uzatmadan kişilerin inançlarına herkesin saygısı olduğu aşikardır, yalnız kavramları yerine dikkatlice koymak konusunda özellikle yazarlarımızın hassasiyeti takdir edilesi durumdur.