Aykut Kocaman' ın futboldan anlaması, kağıt kalemle bir kaç taktik yazıp, bunları futbolcularına öğretmesinden ibaret. Ne birisinin sırtını sıvazlama, tebrik etme, memnun olduğu gösterme var. Maç sırasındaki tepkisizliğine, oyunu okumadaki kıtlığına girmeye bile gerek yoktur. Aykut Kocaman'ın yaptığı değişiklikler ile bir maçı çevirdiğini hiç bir istatistik yazmadı bugüne kadar. Maça çıktığı ilk 11 şansa gol bulursa, bunun üzerine yatarak maçı tamamlama derdinde ve bu yönde yaptığı her oyuncu değişikliği ( yanlış değişikliktir ) ile maçı kaybetme noktasına getirebiliyor.
Fatih Terim ise futbolcularıyla olan baba-oğul ilişkisi ile,gerek taktik bilgisi gerekse oyunu iyi okuma ve zamanında müdahaleler ile gerekse takım moralini kaybettiğinde yaptığı efsanevi konuşmaları ile canlandıran bir teknik direktör. Oyuna hangi oyuncunun girmesi gerektiğini, ne tür bir değişiklik yaparsa oyuncularına güven vereceğini onları gaza getireceğini bilen, milli takımda yaptığı gibi maçı son dakikalarına kadar kovalayan ve asla pes etmeyen kişiliği ile ağır basmaktadır.
Kıyaslamak için futbolculuk kariyerleri tartışılamaz tabi ki, Aykut Kocaman' ın futbolculuk yılındaki hikayesini Fenerbahçe 'nin efsane başkanı Ali Şen' den dinleyelim;
Ali Şen; "Maçı kazanmamız gerektiğini söyledim, Aykut ve Oğuz dönüp; "sen primden haber ver gerisini bize bırak başkan" dediler, bende onları şampiyon olduktan sonra kovdum.."