inanıp inanmamak kişi nin kendi iradesinin vereceği bir karardır. Ancak nedense insan oğlu kendi verdiği kararın karşısında bir düşünceye tahammül edemez ve karşı görüşü türlü yollarla kendi görüşüne çevirmek ister. Sorun hoş görü eksikliğidir kıskançlıktır ve insan oğlu ysşsdığı sürece bu tür çatışmalar değişik isimler ve fikirlerle devam edecektir.
biri derki kainatta nasil bu kadar mükemmeliyet ve düzen varken ayrıca bu düzeni insanin sahip olduğu bir cüzzi iradenin yapması mümkün değilken ilahi bir varlığın varlığına inanmazsın ?
diğeri de derki doğada hiç birşey yoktan varolamaz ebedi ve ezeli olamaz. Gözle görülemeyen elle tutulamayan ilahi bir yaratıcı nasil olur ? Nasıl böyle birşeye inanırsın ?
Tek sorun şudur : iman ve inanç bedensel değil kalp gözüyle ve mantık aramaksızın bağlanmaktır.
Maddeci ve materyalist mantıkta kısaca olaylara beyni ve mantığıyla bakan bir insanında yukarıdaki kavramları anlaması doğası gereği imkansızdır. Bu bir tercih dir. Herkes birbirinin tercihine saygı duyarsa zaten sorun kalmayacaktır.