bir kadın düşünün,
kendisiyle uyumlu bir adamı deliler gibi seviyor, bunun adına aşk diyor.
sevgilisine kıyamıyor, onunla zaman geçirmeye bayılıyor.
körü körüne bağlanmış kaybetmek istemiyor.
yıllarını onunla küçük ve şirin bir evde geçirmeye hazır ve çok mutlu.
şimdi bir adam düşünün,
hayatını kazanmış, ciddi anlamda zengin ve bekar.
görece kavramını sikip atacak kadar yakışıklı ve sempatik.
hayattan zevk almayı biliyor ve ses tonu inanılmaz.
zengin ama para bozmamış, 7 dil biliyor, entelektüel ve kültürlü.
sevgi ve saygı adına yapamayacağı hiçbir şey yok.
şimdi kadına bakalım, gerçekten mutlu mu acaba? kendince evet, bizce hayır. çünkü biz onun kendisini kandırdığını adımız gibi biliyoruz. göt kadar evde arabası bile olmayan bir adamla yıllarını geçirecek, lüks mekanları geçtim doğal gaz faturasının bile hesabını tutacak, rahat rahat alışveriş yapamayacak ve sabahtan akşama kadar çalışan bir adamın nazını çekecek vs.. yaptığım nah işaretini görebiliyor musunuz? göremezsiniz çaktırmadan yapıyorum.
şimdi adama bakalım, kendisini çok detaylı incelemeye gerek yok bi cümle ile örneklendirebiliriz,
"şu an ilişkisi olan-olmayan bütün kadınların hayali"
demek ki neymiş? sizin aşk zırvalıklarınız bi sikime yaramıyormuş. yok efendim aşkın tabuları yıkılmazmış bilmem ne, hassiktir lan oradan mal. milyarlarca insan arasından yalnızca seni istemesi sana da saçma gelmiyor mu? hey yavrum hey.
kandırın durun lan kendinizi allahın aşk pıtırcıkları.