nuh tufanı diye bilinenin aslında en eski efsanelerden biri olduğunu bilen için önemli olmayan bilgidir. her topluluk, bu efsaneyi kendine uyarlamıştır. ilgili efsanenin ilk versiyonu gılgameş destanında mevcuttur. insanı ve dünyayı yaratan tanrılar toplantı yapar ve bir karara varır. verilen karar gereği büyük yağmurlar yağdırılacak ve herkes boğulacaktır. tek itiraz bilge tanrı 'ea'dan gelir. ea, utanapiştim isimli ölümlüyü bu toplantıya gizlice sokar ve saklar. utanapiştim tüm konuşmayı dinler ve dehşete kapılır. toplantı sonrası bir araya gelir. ea, utanapiştime 7 katlı bir gemi yapmasını ve sevdiği insanları bu gemiye alıp yola çıkmasını söyler. utanapiştim hemen
çalışmaya başlar. yöre halkı da kendisine yardım eder, ancak yardım edenlerden birçoğu gemiye giremeyecektir. velhasıl yağmurlar yağar, insanlar ölür, utanapiştim ve yanındakiler kurtulur. bu efsane ile nuh tufanı arasındaki tek fark, nuhun 950 yıl yaşamasına karşın, utanapiştimin ölümsüz olmasıdır. zaten, destana konu olmasının nedeni de bu özelliğidir. tanrı-kral gılgameşin, ölümsüzlük iksiri için yola çıkıp utanapiştime kadar uzanan destanın son kısmında geçen bu bölüm, kendinden sonra gelen tüm dinler için referans olmuştur. olması da gerekmektedir. zira başka türlü, denizde yaşam alanı bulabilen bitki ve hayvan fosillerin, dağların tepesinde ne işi olduğu açıklanamaz. daha doğrusu, bu açığı, böyle bir hikaye kapatabilir. en azından soru sorup araştırma gereği duymayan için en basit cevap budur. zaten darwinin yolculuk ettiği geminin kaptanı da, 2500-3000 metre yükseklikte bulunan deniz canlısı fosilleri için bu savunmayı geliştirmiştir.
