evet çanakkale deki zaferin peygamberimiz ve gökyüzü ordularının yardımıyla kazanıldığı gerçeğide iyi bir ayar örneğidir. Nitekim Hamilton şöyle demiştir:
“Bizi Türklerin maddî gücü değil manevî gücü yendi. Onların atacak barutu bile kalmamıştı lakin biz gökten inen güçleri müşahede ettik.”
Yine Çörçil(Churchill) bunca teknolojiye rağmen Türklere nasıl yenilirsiniz? diye sıkıştırılınca şu cevabı vermiştir:
“Anlamıyor musunuz, biz Çanakkale’de Türklerle değil Tanrıyla harbettik, herhalde yenildik.”
Bu ilahî yardımlardan bizim için en şereflisi hiç şüphesiz iki cihan güneşi sevgili Peygamberimizin Mehmetçikle beraber olması, kendisine yapılan istimdada (yardım istemeye) –biiznillah- cevap vermesidir. Nitekim savaşın çok kızıştığı bir esnada, stratejik mevkilerimizi teker teker kaybettiğimiz bir hengâmede, Binbaşı Lütfi Bey “Yetiş ya Muhammed, yetiş Ya Muhammed, kitabın gidiyor!” feryatları ile düşman saflarına hücum etti. Onun bu feryadı, yüreği Peygamber sevgisi ve Kur’an hürmeti ile dolu Mehmetçiğimize çok tesir etti. Onlar da vecd içinde, ölümüne düşman siperlerine hücum ettiler. Neticede kaybettiğimiz yerleri geri aldığımız gibi birkaç siper de fazladan kazandık.