çeki aldığımda sonra mal gibi ortada kalmayayım diye, güvenli olsun diyerek parayı en az 4-5 bankaya paylaştırırdım. sonra kafamı toplayıp ne yapacağıma karar vermek için işe mişe gitmez, sonra da işi bırakırdım. önce daha güvenlikli bir otomobil alırdım. canımız kıymetlendi ya. sonra ege ile akdenizin birleştiği yerlerden birinden, sahile sıfır bir arazi alır denizde küçük bir dalgakıran ve yat limanı yaptırır şöyle 15 metreden küçük olmayan son model pahalı bir yat (10 milyonu rahatlıkla gözden çıkarabilirim) alır, içini de dalış malzemeleri ile doldururdum. bu yaştan sonra param var diye siyasete atılmaz yada sermaye sahibi oldum diye 3-5 garibanı boğaz tokluğuna çalıştırıp, daha fazla kazanmaya çalışmazdım. anlamadığım bir şey de hala, hiç olmazsa parayı çalıştırıp 3-5 garibanın da karnını doyursaydı ya diyecekler olmasıdır. ne yani sanki ben parayı yastıkların içine doldurup üstüne yatacağım da. çatur çutur yiyeceğim hepsini. yiyeceğim ki ki bir an önce dönsün ekonomiye. dönsün de millet ne yaparsa yapsın artık, bana ne. hem devlet diye bir kurum da var değil mi? değerlendirsin. boşuna mı vergi verip yöneticilerini refah içinde yaşatıyoruz. şimdi var mı oralarda, şöyle bana yakışır son derece lüks bir yat satan acaba?