asıl sınavı içerdekiler değil dışardakiler veriyor. teyzeler vardı sohbet eden, konuşmalarından orada tanışıtıkları belli oluyordu. çeneleri hareket etse de hepsinin aklı içerdeki yavrusunda. başka bir teyzeyi görüyorum duvara dayanmış şekilde. ezberindeki duaları dudak kıpırdatma suretiyle tekrar tekrar içerdekine göndermekle meşgul. fenerbahçe'nin kimi alacağıyla ilgili haberi okurken aslında bir ay sonra açıklanacak sınav sonuçlarını düşünüyor gazeteli amca. kartal'ıyla gelip danalığa uzanan amca da uyuduğunu zannediyor aslında aklı yine malum kişide.
ben hayatımda böyle tablo görmedim arkadaş. herkesin gözünde aynı tedirginlik, aynı korku, aynı heyecan. lan annemi o durumda görseydim boğaziçini kazanırdım gözyaşlarıylan.