dün babaya hediye alınmaya gidilmiştir. hazır babaya hediye alınıyorken, salca kendisine de birşeyler almıştır ve sonrasında salca eve gelince diyaloglar gelişmiştir;
baba: bunlar ne, neler aldın sen böyle?
salca: kendime gömlek ve tişört aldım.
- nerden çıktı şimdi bunlar?
+ al baba, bunu da sana aldım. babalar günün kutlu olsun.
- yaa boşver şimdi babalar gününü, bir sürü şey almışsın.
+ hazır sana birşey almaya çıkmışken, kendimede birşeyler aldım.
- almasaydın bana hediye mediye. sen alıyorsun, sonra kredi kartını ben ödüyorum.
+ baba yılda bir alıyorum işte.
- ulan yılda bir hediye alıyorsun, sonra 12 taksit yapıyorsun. 1 gün mutlu oluyorum, 364 gün boyunca aldıklarını ödüyorum.
+ yaa sanki ben ödemiyorum haa. kredi kartına her ay olan borcumu ödemiyor muyum?
- mutlaka takıyorsun biraz. oda zaten işte hediye parası.
aslında bir bakıma haklı. geçen sene cep telefonu almıştım, aylık 20-25 ytl civarı bir taksidi vardı ve 12 takside böldürmüştüm. 20-25 ytl her ay mutlaka eksik yatırıyordum, kendisi tamamlıyordu.