sevgiliyle ilk buluşma

entry31 galeri
    22.
  1. günlerdir yüzünü görmeden internette yazışmalardan ve telefonda saatlerce konuşmalardan sonra martın ikinci haftası buluşmak, tanışmak ve görüşmek için anlaştık. uzak mesafe ilişkisiydi bizimkisi. ama taa uzaklardan bana güven aşılaması sevgiyi, ve saygıyı beraberinde getirdi. sırf bu güven için ankaraya yanına gittim.

    dikmende kaldığım misafirhaneye geldiğinde dışarıda bekliyorum diye mesaj attı. indim, aşağıya kapının dışına adım attığımda derin bir nefes aldım. çok heyecanlıydım ama belli etmemem lazım diyerek bir adım daha attım. karşımda elinde telefonuyla oynayan bukleli dolgun saçlı bir kız vardı. o muydu? inşallah odur diye iç geçirdim. saçlarını çok beğenmiştim. bir iki saniye baktım elinde telefonla oynuyordu hala. şşşt şşşt diye sesendim gülümseyerek ve de utanarak baktı. dondum o anda, sonra da afalladım. kocaman sarılacağız birbirimize diye kararlaştırmıştık ama, utancımızdan sarılmaya cesaret edemedik. sonra dikmende hedefsizce öylesine adımladık saatlerce. yolda onunla birlikte yürümek çok güzeldi. o durmadan şakıyan kuşlar gibi huzur veren ses tonuyla konuşuyor ben de için için bu konuşmalarından memnun oluyordum. demek ki beni beğendi, onq sıcak geldim ki yıllardır tanıyormuş gibi kendini yabancı hissetmeden konuşuyor diye sevinirken daha küçük bu eli yüzü kafası miniminnacık diye düşünüp anlık tedirginlik nöbetlerine girip çıkıyordum. gerçek misin diye bir kere öpmek istiyorum seni dedim. olur tabi dedi utanarak. o utangaçlığı karşısında sevgi ve merhamet karışımı bir kere öptüm yanağını. yeni doğan bebekler gibi kokuyordu. o anda ne hissedeceğimi şaşırmıştım. içim hem kıpır kıpır hem de isyanlardaydı. oğlum bu daha çok küçük süt kokuyor 15 yaşında da beni mi kandırıyor yoksa dedim içimden. saçma sapan düşünceleri azarlayıp kovdum. kokusu aklımdaydı. ya demin anlamadım bir şey, dur bir daha öpeyim seni diyerek öptüm bir daha. allahım ne olur bitmesin bu gün diye dualar ettim içimden.

    sonra kuğulu parka götürdü beni. almanyadan getirdiği çikolataları ve ninesinin verdiği fındıkları yedirdi kendi elleriyle. sonra üşüdüm gidelim bir yere dedi. hiç kalkasım yoktu. gel adımlayalım biraz ısınırsın dedim ayağa kalktı. ardından yüzüne baktım elini tuttum üşümüştü elleri, ellerimle ısttım. sonra üstünü de ısıtayım diyerek kocaman sarıldım. öyle ki, tek vücut olmak istercesine sıkı sıkı sardım. o an amerikan filmlerindeki kavuşma sahneleri olurda kamera fon müziği eşliğinde hep döner ya, öyleydi. o anda zaman durmuştu, sadece ikimiz vardık.

    sonra ankamall'e gidip yemek artı sinema yaptık. akşam bara gittik ben viski aldım sevdiceğim meyva suyu içti. tekno müzikler çalarken ben sevgiliye bir daha sarıldım ve o yüksek sese rağmen huzurunun ikliminde kesik kesik uyudum kollarında.

    gözleri, sözleri, elleri, alnı, dokunuşları ve kokusu başkaydı. bambaşka...
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük