esrar dede

entry17 galeri
    6.
  1. Gerçek adı Mehmed olan Esrar Dede 1748 (Hicri 1162) yılında istanbul'da doğdu. Doğum tarihi üzerinde bir ihtilaf mevcuttur. Babasının isminin Ahmed-i Bîzebân olduğu bilinmektedir, fakat ailesine dair pek bir bilgi yoktur. Çok iyi bir eğitim gördüğü eserlerinden kolayca anlaşılabilmektedir. Arapça ve Farsça başta olmak üzere Rumca, Latince ve italyanca bilirdi. Dile olan ilgisi ve kabiliyetini, Lûgat-ı Tilyan isimli bir Türkçe - italyanca sözlük yazmış olmasından da anlıyoruz. Karakterinin güzel olduğu, özellikle çok cömert olduğu söylenmiştir. Galata Mevlevîhânesi'nde tanıştığı Şeyh Gâlip ile ömür boyu dost kalmıştır. "Esrâr" mahlasını da, Şeyh Gâlip'e arz edip talebelerinden olunca almıştır. Şeyh Gâlip ile tanıştıktan sonra Şeyh Gâlip'in eğitimine girdi. Hayatı boyunca Mevlevilik dairesinden çıkmadı. Daha sonraları tezkireci ve meşîhat makamlığını kazanmasına rağmen Şeyh Gâlip'in yanından ayrılmadı. Ömrü boyunca Galata Mevlevîhânesi'nde kendisine ayrılan odada yaşadı, eserlerini burda kaleme aldı ve 1796 (Hicri 1211) yılında burada vefat etti. Garip bir detaydır ki, vefat günü Mirac kandiline denk gelmiştir.
    Bunun dışında bizzat Şeyh Gâlip, Esrâr Dede'nin ölümü üzerine bir mersiye kaleme almıştır. Bu mersiye şöyle başlar:

    Kan ağlasın bu dide-i dür-bârım ağlasın
    Ansın benim o yâr-ı vefâ-dârım ağlasın
    Çeşm ü dehân u ârız u ruhsârım ağlasın
    Baştan başa bu cism-i siyeh-kârım ağlasın
    Ağyârım ağlasın bana hem yârim ağlasın
    Gûş eyleyen hikâyet-i Esrâr'ım ağlasın
    Nâ-dide bir güher telef etdim dirîg u âh
    Hâk içre defnedüp gerü gitdim dirîg u âh

    Ayrıca Esrar Dede'nin mezar taşında Şeyh Gâlip'in şu cümleleri yer almaktadır:

    "Esrâr Dede çileyi hatm ettiği dem
    Sırr oldu serin hırka-i tâbûta çeküp
    Gâlib dedi târihin efsûs efsûs
    Hemdemlerini hayrân kodı Esrâr göçüp."

    Eserleri [değiştir]Kuşkusuz her açıdan olduğu gibi edebî açıdan da Esrâr Dede'yi en çok Şeyh Gâlip etkiledi. Bu iki önemli ismin eserleri ise daha sonraki kuşakların birçok önemli edebiyatçısını etkilemiştir. Nitekim daha sonraları Şeyh Gâlip'in ünlü eseri "Hüsn ü Aşk"dan esinlenerek, Yenikapı Mevlevîhânesinin son şeyhi Abdulbâkî Baykara tarafından kaleme alınacak olan yine Hüsn ü Aşk isimli manzûm tiyatronun ilk perdesi Şeyh Gâlip ile Esrâr Dede'nin konuşmalarını konu alacaktır.

    Şiirlerini topladığı Dîvân'ı en önemli ve bilinen eseridir. Bu da, 1841 yılında "Divan-ı Belağat-unvân-ı Esrâr Dede Efendi" ismiyle yayımlanmıştır. Mevlevî şairlerinin hayatlarını ve şiirlerinden örnekleri barındıran, Esrâr Dede Tezkiresi olarak da anılan "Tezkire-i Şu'ârâ-yı Mevlevîyye" bir diğer ünlü eseridir. Diğer önemli eserleri: Mübâreknâme-i Esrâr, Fütüvvetnâme-i Esrâr ve daha önce de zikrettiğimiz Lugat-ı Tilyandır. Genel olarak Esrâr Dede arı ve yalın bir dil kullanırdı. Şiirlerinde Mevlevîliğe ve Mevlânâya olan sevgisine sık sık yer vermiştir. Şiirlerindeki tasavvuf etkisi barizdir.

    Eserlerinden Örnek [değiştir]Gazel (Gece Kandilli`de)

    Gece Kandilli'de gök kandil olup ol meh-rû
    Mâhitab eyleyerek eyledi azm-i Göksu
    Ol şehen-şâh-ı hüsn basdı kadem şevketle
    Hele Beylerbeyi'nin başına devletdir bu
    Boğaz içinde bu şeb mey vererek muğbeçeler
    itdi sâgar gibi lebrîz bizi tâ-be-gelû
    Gel çelipa içün itme bizi hicrana dûçar
    Nola istavroz'a gitme bu gice kâfir-hu
    Subha dek eyleyelim şevk ile zevk-i mehtâb
    Mestdir çeşm-i siyeh meste yeter bu uyku

    Yardan sana şu peymâne ki ihsân oldu
    Mihr-i dîdâr idi Esrar sabaha karşu
    Saye-i Hazret-i Galib'de Boğaz içre bu şeb
    Zevk-i min tahtil enhar idi bana her su

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Esrar_Dede
    0 ...