doktora gidilmeden tehşis konulmaması gereken hastalık. yani internetten gördüğünüz seboreik dermatit fotoğraflarına bakarak "aha ben de seboreik oldum, öldüm bittim, çaresi yok sıçtım" derseniz benim gibi, boşa vakit kaybetmiş olursunuz. meğerse seboreik dermatit değilmiş benimkisi. çok benziyordu ama değilmiş. bir ilaç verdi doktor, geçiyor şimdi.
düzenleme: geçmiyor. kandırıldım, kullanldım... gösterip de vermeyen bir hastalıkmış bu seboreik dermatit. geçiyor sandık, geçmedi mayalarını siktiğim. evet, doktorum beni kandırmış, bildiğin seboreik dermatit olmuşum. neyse, çok şükür ki hayati tehlikesi olan amansız bir hastalığa yakalanmadık... bu arada aşırı saç döken bir hastalık değil dert etmeyin. kıl köklerinin tıkandığı bölgelerde hafif seyrelme oluyor tabii ki ama ciddiye alınacak seviyede değil bence. sanki şimdiye kadar kel olanların hepsi seboreik dermatit yüzünden oldu. genetikte varsa gidiyor işte, yapacak bir şey yok.
tek tavsiyem, eğer çok ağır ataklar geçirmiyorsanız losyonlara, kortizonlara başvurmayın. ketokonazol içeren şampuanlarla idare edin.
tabii saç derisindeki seboreik dermatitten bahsediyorum. diğer yerleri bilemem.
ayrıca bkz. malassezia globosa. hepsi bu ibnenin başının altından çıkıyor.