küçük bir ilçeye arkadaşın düğünü için gittik.
alkoller bitince açık tekel bulabilmek için arabayla şehri turluyoruz, bildiğimiz bir yer değil.
hafiften yağmur yağıyor, etrafta pek kimse yok. tek yön yolda tersten giriyoruz.
hızlı adımlarla yürüyen bir adamın önünde duruyoruz, sesleniyorum duymuyor.
adam apartmana doğru yöneliyor bende peşinden tabi, tam apartman kapısında adamın kolundan yakalıyorum.
-çok afedersiniz, düğün için şehir dışından geldik. açık tekel arıyoruz, yardım edebilir misiniz?
+(önce arabaya bakıyor, sonra bana bakıyor) ters yöne girmişsiniz, araba dursun 100 metre ilerideki sokaktan sola dön hemen orda tekel var.
-çok teşekkür ederim iyi akşamlar.
tekele gidiyorum, aslında tekel falan yok.
yanlış anladım falan diye etrafa bakınıyorum. bi bok yok etrafta.
söve söve arabanın yanına geliyorum. 2 tane polis otosu bizim arabayı çevirmişler.
nüfusu 10 bin olan ilçede alkollü olarak kolundan tutup tekel sorduğumuz adam. ilçe emniyet müdürüymüş.
beni salak gibi gezdirip, ekiplerini çağırmış. alın şu serserileri diye.
o gün anlıyorum şans insan hayatını etkileyen en büyük etken.