toplumsal bir gerekliliktir..... neşet ertaş'a sanatçı demek... ibadettir... kendileri iTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş,bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutulmuştur. yurtdışında da önemli bir yere sahip olan sanatçının besteleri yıllardır birçok sanatçının dilinden diline dolaşmaktadır.. sanatçı yurtışında da kendini kanıtlamıştır.. ayrıca, başlığı açan vatandaş, bir entry'sinde bilgilendirdiği üzere ankara'lıdır... rahmetliye sanatçı denilmesini neden garipser anlaşılmış değildir... bu resmen, kendi kültüründen doğanve dünya çapında önemi anlaşılmış bir sanatçıya ve onun eserlerine büyük saygısızlıktır... dünya onu sanatçı diye benimsemiş... türk onu başına taç etmiş... sen bir garip kul... güneş balçıkla sıvanmaz... neşet usta hayatta olsa idi, başlığı açan bu cahil garip genci emin olun büyük bir mütevazılık ile bağrına basardı... ne acı.... yazık... enrty'me burada son verirken, siz değerli okuyucuları neşet ertaş'ın güzel bestelerinden biri ile baş başa bırakmak isterim... toprağın bol, mekanın cennet olsun neşet emmi...
Cahildim dünyanın rengine kandım
Hayale aldandım boşuna yandım
Seni ilelebet benimsin sandım
Ölürüm sevdiğim zehirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
Sözüm yok şu benden kırıldığına
idip başka dala sarıldığıma
Gönülüm inanmıyor ayrıldığına
Gözyaşım sen oldun kahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
Garibim can yıkıp gönül kırmadım
Senden ayrı ben bir mekan kurmadım
Daha bir gönüle ikrar vermedim
Batınım sen oldun zahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin