şöyledir ki kızlar birbirini delicesine kıskanır. ha erkeklerde de vardır bu belki ama kızların arasındaki kadar dolu dizgin kıskançlık kategorisinde değildir. kız dediğin dostunu da kıskanır, kıytırık iki selam verdiğini de. gider dostuna kıskandığını belli eder ama diğerini yapmacık davranışlarla örtbas eder ve bu yıllar boyu sürer. ama bir kızın bir erkeği kıskanması, ancak iş yaşamında belki gerçekleşir, o da gelip geçicidir.
kızlar da erkekler de dedikodunun önde gidenini yapar, yalan değil. ama kızlar arasındaki dedikodu, daha çok evlilik programındaki teyzelere benzer ve birinden alınan haberler başka bir kızla ilerki nesillere taşınır. ancak erkeklerle kızlar arası dedikodu daha çok eğlence ya da psikolojik rahatlama amaçlıdır. dedikodu sonrası olan orada kalır.
kızlar erkekleri, erkekler kızları anlayamaz ya, bu şekilde biraz anlamaya başlar. kızlar karşı cinsi eleştirirken, sürekli birbirini gaza getirip hala anlamamaya devam ederken, erkekler ve kızların birbiri hakkındaki eleştirileri daha yapıcı, daha aydınlatıcıdır.
alışveriş, sadece lazım olduğunda yapan bir hatun, başka bir kızla çıktığında baygınlık geçirir, mağaza mağaza kıyafetler arasında sıkıntıdan patlayarak dolaşırken, erkekle yapılan alışveriş nokta atışı misali buldum-aldım-çıktım üçlemesiyle yapılır. zamandan tasarruf edilir.
bir de işin simbiyotik kısmı vardır. kız kıza bi yere gittiğinizde sizi rahatsız edecek erkek cinsi türeme ihtimali yüksek iken, erkek varsa yanınızda oh kafanız yerindedir. erkek içinse damsız girilemeyen yerde kızlar yürütücü konumuna geçer. karşılıklı fayda.