Eski CHPnin içinde Yeni CHP olmaz! Ya dışında ya da yıkıntıları üzerinde olur! Böyle başlayalım yazıya. Örneğin Kurtuluş Savaşından sonra izmirden Atinaya göçen ve gönderilen Rumlar orada Nea Smirni (Yeni izmir) adında bir mahalle kurmuşlardır. Yenisini, eskisinden göçenler ve gidenler yeni bir yerde kurarlar. Ya da yıkılmış binanın yerine yenisi yapılır. Bu örneklerin hiçbirisi günümüz CHPsi için geçerli ve mümkün değil!
Kim kimdir?
CHPde şimdi ulusalcı olanlar ve olmayanlar varmış: Altı Okcu ve gelenekçi CHPliler ulusalcı oluyormuş... Bunlar eski Devletçi CHPyi temsil ediyor.
Kimi namerte göre ulusalcı mı, o halde milliyetçi; milliyetçi mi, o halde nasyonalist; nasyonalist mi, o halde nazi ya da faşist. Bu sözcüksel ilişki zincirine, ancak Yok canım! Hadi oradan! denir kibarca. Söz konusu ulusalcılık Kuvvayi Milliyenin Millîsidir. Sözcük Türkiye bağlamında kullanalıyorsa, Ulusalcılık, Millîcilik anlamına gelir. içeriksel anlamı da Tam Bağımsızlıktır. Ve Tam Bağımsızlıkın miadı ve kullanım süresi yoktur: Ebedîdir!
Şimdi artık, isteyen, ulusalcı olabilir; isteyen olmayabilir. Olana Millî, olmayana Gayrı Millî denir. Futbol millî takımı nazi mi, faşist mi? Geri zekâlılar!
***
O zaman yeni CHPyi kimler ve neyi temsil ediyor? Ulusalcı olmadıklarına (dahası düşmanı olduklarına göre) bunlar Gayrı Millî oluyorlar. Bunlar CHPnin Altı Oku ile Kurucu geleneğini red mi ediyorlar? Yeni CHP, Cumhuriyeti kuran partinin geçmişini eleştireyim, geçmişine karşı çıkayım derken nerelere gitmiş oluyor?
Eski CHPnin tarihi büyük bir ölçüde Cumhuriyetin tarihidir. Yeni CHP bu konuda ne düşünüyor:
CHP geleneği
1. Atatürkün 1927 yılında CHP Parti Kurultayında okuduğu, Kurtuluş ve Kuruluş dönemleriyle ilgili görüşlerini dile getirdiği SÖYLEV (NUTUK).
2. Anayasanın 174. maddesi tarafından korunan DEVRiM YASALARI. Cumhuriyetin temel taşı oluşturan bu yasalar CHPnin asla vazgeçilmezleridir.
3. Altı Ok: Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik (Millicîlik), Laiklik, Devletçilik, Devrimcilik (inkilapçılık).
4. Cumhuriyet Devletini kuran, Kurucu irade ve Kurucu Kadro.
***
Yeni CHP bu dört geleneği ya red eder ya da kabul eder! Bunun arası, şurası burası, aması maması olamaz. Birini bile, bir telini bile red ediyor ise, benimsemiyor ise, yolu açık olsun, güle güle. Parti olmanın şakası yoktur!
Bu dört gelenek, kimilerine göre, halkın CHPye oy vermeyen bölümünün partiyi benimsemesine engel oluyormuş... Yeni CHP bu görüşü paylaşıyor mu? Paylaşıyor ise güle güle!
Laiklik ilkesi, halkın değerleriyle çelişiyor. CHP halkın oyunu almak istiyorsa Laikçi, sekter laiklikten vazgeçmelidir diyenler de var. Yeni CHP ne düşünüyor: Mütedeyyin seçmenin oyunu almak için laikliği sulandırmak mı gerekiyor?
CHPnin çağı anlamadığı, değişen dünyanın değişimini, küreselleşen dünyanın küreselliğini kavramadığını, kısacası 1930ların otlağında otladığını ileri sürenler var: Örneğin, CHP liberal demokrasiye ters duruyormuş, küresel ekonomi liberalmiş, küresel demokrasi de liberalmiş... ama CHP kendini bu gerçeklere adapte edip çağdaş ve bobstil bir parti olamıyormuş... Yeni CHP bu görüşleri paylaşıyor ise, Eski CHPden hicret edip kendi partisini kursun. Kendileri için en şerefli davranış bu olur.
Tek Parti döneminde, CHPnin içinde her şey vardı: Milliciler, laikler, tam bağımsızlıkcılar, dinciler, ümmetçiler, halifeciler, padişahçılar, mandacılar, kısacası Üç Tarz-ı Siyasetin yandaşları ve kalıntıları. Bu çorbayı Birinci Meclis bile kaldıramadı ve ikinci Grup kuruldu. Birinci Grup, Cumhuriyet Halk Partisine dönüştü; ikinci Grup, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924), Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930) adlı iki parti kurdu. Daha sonra bu iki partinin izi ve geleneğinde Demokrat Parti (1945) kuruldu. Adalet Partisi ve ANAP bu partinin içinden çıktı.
Yeni CHPde bu dönüm noktasında bulunuyor.
Geçmişle yüzleşme
Karşı Devrimciler, Cumhuriyet karşıtları, müflis solcular, islamcılar ve benzerleri, CHPnin tek parti döneminin demokratik olmadığını kanıtlamak için Takrir-i Sükûn Kanunu sofraya sürecekler: Bu yasa gerekli miydi, değil miydi?
Şeyh Said isyanına karşı 4 Mart 1925te TBMMde kabul edilen Takrir-i Sükûn Kanunu (Huzurun Sağlanması Yasası) ile istiklal Mahkemeleri kuruldu. isyan şiddetle bastırıldı. isyan suçluları idam edildi. Yapılan soruşturmada isyancıların bir bölümünün Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına mensup oldukları anlaşıldı. Bunun üzerine memleketin muhalefet partisi de 3 Haziran 1925te hükûmet kararı ile kapatıldı.
Üç maddeden oluşan Takrir-i Sükun Kanununun 1. maddesi şöyleydi:
irtica ve isyana ve memleketin toplumsal düzen ve huzur ve sükûnunu ve emniyet ve asayişini bozmaya yönelik bütün örgütlenmeleri, kışkırtmaları, yüreklendirmeleri ve yayınları, Hükümet, Cumhurbaşkanının onayı ile ve kendi başına yasaklamaya yetkilidir. Bu eylemleri işleyenleri Hükümet istiklal Mahkemelerine gönderebilir.
Yeni CHP, bu yasanın gerekçelerini Eski CHP gibi savunup açıklayabilir mi?
Bu yasayı eleştirmek ve uygulamalarını mahkûm etmek Yeni CHPnin vazgeçilmez görevi midir?
Örneğin CHP Genel Başkanı, Silivridekini işaret ederek bütün özel yasa ve mahkemelere karşı olduğunu söylüyor. Hedef: Takrir-i Sükûn Kanunu ile istiklal Mahkemeleri! Eski ya da yeni olsun bir CHP milletvekili, bir çapulcu ve soyguncu olduğu tarihe kayıtlı Seyyid Rızanın itibarınının iadesi için yasa önergesi veremez! Yeni CHP hizbi, parti içinde bir Truva Atıdır!