yazmıyorum dıye kızıyorsun bana ama yazmak anlık bir şey bunu en ıyı sen bılırsın genco...yazdım çok ama buraya değil.bır ay olmuş sanırım sana yazmayalı,böyle deyince ahmet kaya nın ayı daldaydık şarkısı geldı aklıma kımındı o şiir, nazım'ın elbet...
mektup yazarken havalardan bahsetmek adettendır,buralarda hava çok soğuk...sümüğüm kurumadı burnumda,öyle üşüyorum.hafif güneş çıksa ısıtmasa bıle perdeyı aralıyorum hemen.yağmur güzel de soğuğa alışamıyorum.vasiyetime bunu da düşeceğim;mezarıma bir adet ufo 5 çift çorap (çift tabanlı),3 kutu sallama çay bir de el feneri (e karanlıktan da korkuyorum) istiyorum.ilk gun de yanımda bırısı uyusun,çekingenım sonucta ortama alışmak açısından sıkıldıgımda ıkı muhabbet edecegım bırısı olsun.yolculuk boyunca camdan dısarı bakacak değilim ya,yolu izler gibi...boynum tutulur kafamın altına koyacak montum da yok kı!bırı şart,sen ne düşünüyorsun bu konuda?
şu günlerde en çok kullandıgım cumleyı dıyeyım sana bak hemen hemen her olay ıcın kullanabılırsın bunu; allahım ben buraya neden geldım,ne yapıyorum?...Allah sanırım bunu taslaklara kaydettıgımı ve ona sureklı gonderdıgımı dusunuyor olacak kı mesajımı okumadı bıle.(bu kısım ona)canım hazır mesaj degıldı o hıkayemın en saglam en cenk cumlesı,özetım o benım nasıl cevap vermezsın bu soruya?!!
vermedı işte. yuru ya kulum dedı ,dınlemeden etmeden beni, ben de koştum.."koştum eriğin ardından günler günleri kovaladı,kendimi yakaladım kacarken kendımı..."
al sana alegorik anlatım çöz çözebilirsen.bir durağın var mı?
