az önce yılmaz özdil'in konuk olarak geldiği "aykırı sorular" programında, türbanı siyasal islamın simgesi olarak görenler için kullandığı itham.
özdil tipi laiklik anlayışı buraya kadar.
özdil'in laikliğinde gericilikle doğrudan doğruya bir hesaplaşma yoktur.
özdil'in laikliği, Türkiyenin büyük bölümünde kadınların örtünme baskısıyla karşı karşıya olduğunu da göz ardı eder.
oysa Bugün bırakın taşrayı, büyük şehirlerin kimi mahallelerinde bile kadınlar işe girebilmek, hatta sokağa çıkabilmek için örtünmek zorundadır. Kadınlar üzerindeki bu gerici baskıyla özdil zihniyeti bir mücadele içine girmez.
özdil zihniyeti sadece imajdan ibarettir. yani örneğin bu zihniyet için, üst makamlarda eşler türbanlı olmasın yeter! Emekçiler cemaatlerin kıskacına alınıyormuş, bütün toplum dinci gericilikle kuşatılıyormuş, ne gam! Onlar için halk önemli değildir!
ancak solcular, meseleye salt bir türban sorunu olarak da bakamazlar. Sosyalist iktidar altında insanların giyimi bir sorun olmayacaktır. insanlara inançlarından dolayı asla ayrımcılık yapılmayacaktır. Ancak tarikatların başta kadınlar olmak üzere, halkımız üzerinde ideolojik, kültürel ve siyasal bir baskı kurmalarının önüne geçilecektir. Toplumsal yaşamda özgürlükleri kısıtlayan her tür baskı ortadan kaldırılacaktır. Türban sorununu da çözecek olan, hiç kuşkusuz, komünistlerdir.
Sosyalizm kılık kıyafetle uğraşmayacak, fakat cemaatler dâhil dinci gericilikle sonuna kadar uğraşacaktır!
