garip olan bir çok şey vardır bu dergi ile ilgili. 13.sayının yayınlandığı bu gün "ilgi azaldı." söylentileri tamamen yalandır.
zaten ilgi azdı arkadaşlar.
bu garip bir durum. zira "sözlükte güzel şeyler olmuyor!" "sol frame -*m, g*t, meme- üçgeninde gidip geliyor" "futbol içerikli entrylerden gına geldi" diyen yüksek bir kesim olmasına rağmen, bu oluşuma ilgi çok az. istiyorlar ki; yazılan yazıları hep selebriti kesim yazsın. istiyorlar ki; yazılan entryler hep "yarsın"...
çok değişik bir talep var sözlükte.
bir oluşumun hak ettiği değeri görmesi neredeyse imkansız. sol frame de başlıklar arasında kaybolmasın diye konu altına bir entry girdiğinizde hemen "uplama timi "olarak damga yiyorsunuz. yazmadığınızda ise "n'oldu? bir söykü vardı... bak işte bi b*k olmaz demiştik, olamadılar..." cümlesinin gizli öznesi oluyorsunuz...
ya sakalınıza ya bıyığınıza anlayacağınız.
bazı kimseler ise söykü oluşumunu "kız kaldırma aparatı" olarak adlandırmışlar. şöyle ki; evet ulan kız kaldırıyoruz. söykü'ye yazmaya başladığımdan beri takatim kalmadı. üçlü, beşli, sekizli... 70'li yılların zincirleme ilişkili filmlerini taklit ediyoruz. değişik fanteziler uyguluyoruz, mesaj kutum doldu taştı, her akşam bir sex partisi, her akşam süt banyosu, mutlu sonlu masajlar... hatta ne kızı, erkek bile kaldırıyoruz! ironi falan da yok, şu anda son sayıda yazdığım öykü sayesinde düşürdüğüm kızlarla ofis fantezisi yapıyorum, ağzında mektupla bana doğru sürünüyor o yüzden kısa kesicem yazıyı...
her ne kadar değeri bilinmese de, her ne kadar bir kısmın "değeri bilinmesi gerekir" dediği halde değerini bilmese de, söykü olabildiğince devam edecek...
söykü will rise again...
edit: az önce hesapladım. eğer söykü için yazdığım öyküleri bir kitapta toplarsam 219 sayfalık bir kitap oluyor... vay canına be... bu da gereksiz bir istatistik olarak sizde dursun...