kendisiyle yakın zamanda güzel bir dostluğumuz oluştu. benim sanatçı olmam, sinama, felsefe, sanat tarihi, kültür tarihi gibi konulara yakın ilgi göstermem ve tolga'nın bir akademisyen olması önce bahsettiğim konulara hakim olması hayata dair güzel ortak noktalar bulmamızı sağladı. kendisine ait olan bloguna bir yorum yapılmış kendini beğenmiş olduğunu yazmışlar, diğer insanları ötekileştirdiğini yazmışlar. ben tabiki kendini beğenmiş olup olmaması konusunda birşey diyemem fakat şunu özetleyebilirim:
Konya'da cami manzaralı, muhafazakar ve öğrenci dolu ilçesi bosnada epeyce marksizm üzerine konuşmuştuk. çokta keyifliydi.
kendisine çalıştığı kurumda dahi baskıların geldiğini işittim, saçından sakalından, düşüncelerinden.
hatta düşünceleri sebebiyle kendisine ders vermiyorlarmış efendim. çocuklar kominist felan yetişir mazallah...