--spoiler--
Keşke Altaylı olmasaydık baba...
Altaylı olmasaydık da bu kadar üzülmeseydik,
Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Fenerli olsaydık,
Bizim hakkımız yenilmeseydi de,
Biz başkalarının hakkını yeseydik...
Rahat uyusaydık geceleri,
Yorganı üstümüze çekerken düşünmeseydik,
"Ne olacak bu Altay'ın hali" diye
Sabah olunca, "dünkü mağlubiyet için ne yazmışlar"
demeseydik.
Maçlara gitmeseydik de,
Köşedeki kahvede izleseydik maçları.
Alsancak Stadı'nda ıslanmasaydık da,
Soba ısıtsaydı içeriyi...
"Yönetim istifa" diye bağırmasaydık,
Aziz Yıldırım'ın paraları ile övünseydik.
Kulübe para gidiyor, iyi oluyor diye bilet almasaydık da,
Beleş bilet kuyruğunda bekleseydik...
Beşiktaş maçında 99. dakikada gol yerken,
Sen sinirden telefonu kırmasaydın da,
Altay'ı ezip hakemin taraflı kararını alkışlasaydık,
ihanet etseydik şehrimize...
"Gün gelir, devran döner" demeseydik de,
Gazeteden takip etseydik takımımızı.
"Büyük Altay" ne demek, hiç anlamasaydık.
Siyah'la beyazın anlamını sen hiç açıklamasaydın...
Deplasmanda galip geldiğimizde telefonda "siyah-beyaz"
çekmeseydik,
Bildiğimiz tek tezahürat rerere-rarara olsaydı...
A harfinin arapçada "elif" demek olduğunu bilmeseydim,
Dediğini duyar gibiyim,
"Biz yenmek için Altaylı olmadık"
Olsun be baba, gün gelir devran döner...
Koskoca Büyük Altay'ız biz.
--spoiler--