edit: 'Psikanaliz'le ilgili önemli bir tehlikeye daha dikkat çeken saffet murat Tura, ''20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren
psikanalitik kurumların, muhtemelen bazı piyasa kaygılarıyla,
psikanalitik kuramın sadece geçici bir çalışma varsayımı olarak
ileri sürüldüğünün üzerini örtüp, Freud'un eserlerinin ardındaki
temel niyetin geri plana çekildiğini ve psikanalizin bir ölçüde
skolastik bir öğretiye dönüştürüldüğünü'' vurguluyor.
Psikanaliz açısından bir tür tıkanmaya işaret eden Tura,
yukarıda sıralanan durumun psikanalizin sadece bir tür anlam ve
anlamlandırma psikolojisinden ibaretmiş gibi kavranması sorununu
doğurduğunu, oysa yapılması gerekenin psikanalitik kuramın ait
olduğu yere, yani doğa bilimleri seviyesine çıkartılması gerektiğinin
altını çiziyor. Günümüz nörolojik bilimlerinde meydana gelen köklü
değişimlerin dikkate alınmayıp gerekli kuramsal ve teknik
gelişmelerin gerçekleştirilmemesi hâlinde, psikanalizin
artık hekimleri ve tıbbı pek ilgilendirmeyen, meditasyon,
yoga veya bunların çağdaş çeşitlemeleri sınıfından
toplumsal bir oyun hâlini alacağı tehlikesini öngörüyor.**