ayrılmanın subjektif bir tanımı. bu tanımı oluşturan teoriye göre bir terkeden vardır, bir de terkedilen ve genelde terkedilen bunu haketmemiş olduğu iddiasındadır. yani ayrılan taraflardan konuyu kesinlikle nesnel ele alamayanın kendi durumunu dile getirdiği fiildir terkedilmek, esasen önce bir güzel içirip, ikinci gün de serinkanlı olabileceği koşullarda bir daha anlatmak gerekir bu arkadaşa, olmadı kendi haline bırakmak gerekir ki, zavallılaşana kadar aynı yerde dönsün dursun. kuşkusuz herkesin başına arada bir geldiği ve bir daha gelmeyeceğinin garantisi olmadığı için bir yerlere not olarak düşmek gerekir: nesne değilseniz eğer, bir ediminiz olduğunu düşünüyorsanız terkedilmezsiniz, istenmeyen bir ayrılıkla karşı karşıyasınızdır. ötesinde terkedilen her şey nesnedir, cansızdır örn. ev, memleket, mahalle...